Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2019/3228 E. 2020/7706 K. 17.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3228
KARAR NO : 2020/7706
KARAR TARİHİ : 17.11.2020

Mahkeme : SÖKE 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanık …’ın savunmasının aksine, diğer sanık …’ten ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgisi olduğuna ilişkin, Sanık …’in soyut beyanı ile tanık … adına kayıtlı olup sanığın kardeşi … tarafından kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılan … nolu hat ve sanık …’in kullandığı ve suç tarihinde üzerinde ele geçen … nolu hat arasında, 06/09/2010 tarihinde 16.50 ve 17.40 sıralarında yapılan iki adet içeriği tespit edilemeyen ve sanık … tarafından yapılıp yapılmadığı belli olmayan telefon görüşmeleri dışında, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B-Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-06/09/2010 tarihinde, sanık …’in üzerinde herhangi bir gönderici- alıcı ismi bulunmayan çuval içerisindeki esrarı otobüs firmasına ait yazıhaneye giderek aldığı sabit olup, sanık …’in diğer sanık … aleyhine verdiği soyut beyanlar dışında …’ın eyleme iştirakine dair delil elde edilemediği, sanığın başka sanığın suçunun ortaya çıkarılmasına hizmet ve yardımda bulunmadığı anlaşılmakla, sanık … hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartları oluşmadığı halde, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
2–Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suç konusu maddelerden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanığın gözaltında geçirdiği sürelerin TCK’nın 63. maddesi gereğince cezasından mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 17.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.