Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2019/2319 E. 2019/4640 K. 02.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2319
KARAR NO : 2019/4640
KARAR TARİHİ : 02.07.2019

Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında, Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 18.05.2016 tarihinde 2014/244 esas ve 2016/88 karar sayı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı TCK ‘nın 188/3, 188/4, 188/5, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 160 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce 06/04/2017 tarihinde 2016/3380 esas ve 2017/1358 karar sayı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Kesinleşen karara karşı hükümlü …’in 25.03.2019 tarihinde itiraz isteminde bulunması nedeniyle,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, bu karara Dairemizin 10/06/2016 tarih 2016/1378 esas 2016/1836 sayılı kararı ile bağlantı sebebiyle birlikte incelenmesi istemi ile itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Sanık … hakkında, 18/08/2014 tarihinde işlediği ve 25/11/2014 tarihli iddianame ile açılan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2016 tarihli 2016/244 esas ve 2018/88 sayılı kararı ile TCK’nın 188/3, 188/4, 188/5, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 18 yıl 9 ay hapis ve 160 TL adli para cezasına karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 06/04/2017 tarih 2016/3380 esas ve 2017/1358 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir.
Sanık … hakkında, 02/09/2014 tarihinde işlediği ve 27/11/2014 tarihli iddianame ile açılan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu 26/11/2015 tarih ve 2014/283 esas ve 2015/285 sayılı karar ile TCK’nın 188/3, 188/4, 62, 52/2. maddeleri gereğince 12 yıl 6 ay hapis ve 100 TL adli para cezasına karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 10/06/2016 tarih ve 2016/1378 esas 2016/1836 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir.
Sanık hakkında yapılan yargılamalarda suç tarihleri arasındaki zaman aralığı
nedeniyle eylemler arasında fiili kesintinin, iddianamelerin tanzim tarihleri itibariyle de hukuki kesintinin oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Hukuki ve fiili kesintinin bulunmaması nedeniyle iki dosyanın birleştirilerek TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç olup olmadığının tartışılması ve neticesine göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle itiraz edilmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Sanık hakkında,18.08.2014 tarihinde işlediği ileri sürülen uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 25.11.2014 tarihli iddianame ile açılan dava üzerine, Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesince 18/05/2016 tarihinde 2016/244 esas ve 2018/88 karar sayı ile mahkûmiyet kararı verilmiş, hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce 06.04.2017 tarihinde 2016/3380 esas ve 2017/1358 karar sayı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Sanık hakkında ayrıca 02.09.2014 tarihinde işlediği suç nedeniyle 27.11.2014 tarihli iddianame ile açılan dava üzerine Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesince 26.11.2015 tarihinde 2014/283 esas ve 2015/285 karar sayı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet kararı verilmiş, hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiş Dairemizce 10.06.2016 tarihinde 2016/1378 esas ve 2016/1836 karar sayı ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sanık hakkında yapılan yargılamalarda suç tarihleri arasındaki zaman aralığı nedeniyle eylemler arasında fiili kesintinin, iddianamelerin tanzim tarihleri itibariyle de hukuki kesintinin oluşmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre sanığın hukuki ve fiili kesintinin gerçekleşmediği eylemleri nedeniyle iki kez cezalandırılmasının usul ve yasalara aykırı olduğu değerlendirilmiş ve belirtilen duruma göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının yerinde olduğunun kabulü gerekmiştir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2- Dairemizin 06.04.2017 tarihli, 2017/3380 esas ve 2017/1358 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Sanık hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği ve aşağıda belirtilenlerin dışında istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin bölge adliye mahkemesi kararına yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın 18.08.2014 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminden dolayı temyize konu bu davanın açıldığı; 02.09.2014 tarihinde işlemiş olduğu uyuşturucu madde ticareti yapma eylemi nedeniyle ise Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesine 2014/283 esas ve 2015/285 karar sayılı davanın açılarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 188/3-4, 62. maddeleri uygulanmak suretiyle neticeten 12 yıl 6 ay hapis cezası ile 160 TL adli para cezası verildiği, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 10.06.2016 tarih 2016/1378 esas ve 2016/1836 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından, hükmü kesinleşen Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/283 esas 2015/285 karar sayılı dosyasının itiraza konu dosya içine alınıp her iki dosyanın birlikte incelenmek suretiyle; 18.08.2014 tarihli suç ile kesinleşen davaya konu olan 02.09.2014 tarihli suçun müstakil suçlar olup olmadığının ya da “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenen zincirleme suçu oluşturup oluşturmadıklarının tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde ve zincirleme suçu oluşturduklarının saptanması durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suçu nedeniyle TCK’nın 43. maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunmasında” zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMK’nın 302. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 02/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.