Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2019/2104 E. 2023/3455 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2104
KARAR NO : 2023/3455
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/38 E., 2014/153 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
SUÇ TARİHLERİ : 30.11.2012, 30.01.2013
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2014 tarihli ve 2014/38 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 39 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 2 yıl 7 ay 7 gün hapis ve 1.860,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri özetle;
1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Eksik inceleme yapıldığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık …’un kullandığı tespit edilen telefon hattı üzerinde iletişimin dinlenmesi, tespiti, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararı alındığı, kararın icrası sırasında;
30.11.2012 tarihinde sanığın kullandığı telefon hattından hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanık…ile telefonla yaptıkları görüşme üzerine tespit edilen aracın durdurulduğu, aracın şoför koltuğunda tanık Kasım, ön yolcu koltuğunda sanık …, arka solda tanık…, arka ortada tanık … ve arka sağda tanık…olduğunun tespit edildiği, Cumhuriyet savcısının yazılı arama emriyle araçta yapılan aramada; sürücü koltuğunun arka tarafındaki cepte poşette net 19,15 gram esrar ele geçirildiği olayda; sanığın tanıkların uyuşturucu madde satın almalarına yardım ettiğinin mahkemece kabul edildiği,
30.01.2013 tarihinde sanığın kullandığı telefon hattından … isimli kimliği şahısla telefonla yaptıkları görüşme üzerine tespit edilen aracın durdurulduğu, araç içerisinde haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanıklar … ve…’un olduğunun tespit edildiği, araçta yapılan aramada sağ ön koltuk paspasının altında 7 adet şeffaf kilitli poşetler içerisinde uyuşturucu maddeler ele geçirildiği olayda; sanığın tanıkların uyuşturucu madde satın almalarına yardım ettiğinin mahkemece kabul edildiği ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 150 inci maddesinin üçüncü fırkası gereğince “alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayininin gerekmediği, ancak 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl hapis cezası olarak değiştirildiği, sanığın savunmasının alındığı 16.07.2014 tarihi ile karar tarihi olan 17.11.2014 tarihinde 6545 sayılı Kanun’un yürürlükte bulunduğu ve 5271 sayılı Kanun’un 150 inci maddesi uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayinini gerektirdiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2. UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanığın uyuşturucu madde satın almalarına yardım ettiği iddia edilen ve dosyada tanık olarak dinlenilen … ve… hakkında Düzce Ağır Ceza Mahkemesi’nin 11.06.2013 tarihli ve 2013/144 Esas, 2013/193 Karar sayılı ilamı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedaviye veya denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmalarına karar verildiği anlaşıldığından, söz konusu eyleme ilişkin soruşturma evrakları dosyada bulunmadığından söz konusu dosyanın aslı veya onaylı örneğinin dosya arasına alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3. Sanığın 30.11.2012 tarihli eylemine ilişkin tanıklar …,…ve …ın mahkemece tanık olarak dinlenilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
4. Gerekçeli karar başlığında suçun “Uyuşturucu madde ticareti yapma” yerine ” Kullanmak İçin Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Kabul Etmek veya Bulundurmak” olarak yazılması, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2014 tarihli ve 2014/38 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.04.2023 tarihinde karar verildi.