Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2019/1645 E. 2019/5042 K. 09.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1645
KARAR NO : 2019/5042
KARAR TARİHİ : 09.07.2019

Mahkeme Kararı : Bölge Adliye Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

İstem yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Sanık … hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sonucunda Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesince 21.12.2017 tarihli 2017/56 esas ve 2017/460 sayılı karar ile mahkûmiyet kararı verildiği, bu kararın sanık ve müdafii tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 22.02.2018 tarihli 2018/404 esas ve 2018/437 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu kararın sanık müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19.03.2019 – 2018/5604 esas ve 2019/1722 sayılı kararının Üye …’nın karşı oyu ve oyçokluğuyla onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında ‘‘Sanığın annesi …’nın olay tarihinde oğlu …’ın uyuşturucu bağımlısı olmasının verdiği çaresizlikle kolluğa müracaat ederek evinde uyuşturucu madde bulunduğunu ihbar etmesi üzerine, kolluk tarafından evde yapılan aramada evin oturma odasında sehpa üzerinde, açık bir şekilde 20 parça halinde net 0.16 gram eroin bulunduğu, sanığın annesinin, kollukta verdiği ilk beyanında oğlunun sürekli uyuşturucu kullandığını, saldırgan davranışlar sergilediğini, kendisinden uyuşturucu satın almak için para istediğini ve uyuşturucu sattığını, sanığın ele geçen uyuşturucuyla ilgili olarak, tüm aşamalarda istikrarlı bir şekilde sürekli uyuşturucu kullandığını ve bulunan uyuşturucu maddeyi kullanmak için mevcut şekli ile aldığını ve bulundurduğunu, beyan etmiştir. Sanığın annesi, yargılama sırasında alınan beyanında da, oğlunun uyuşturucu maddesi kullanıcısı olduğunu, oğlunun başına kötü şeyler gelmemesi amacıyla şikâyetçi olduğunu, uyuşturucu madde sattığına yönelik herhangi bir bilgisinin olmadığını belirtmiştir. Kaldı ki, ev hanımı olduğu anlaşılan sanığın annesinin,
oğlunun uyuşturucu madde satıcısı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığının kabulü durumunda, parasal ihtiyaçlarını gidereceği ve bu nedenle annesinden sürekli olarak para istemesinin somut olayın şartlarına uymayacağı açıktır.
Sanığın, satış amacıyla uyuşturucuları paketlediğine ve bulundurduğuna ilişkin bir bilginin bulunmadığı, aksine sanığın paketleme işlemini satış amacıyla yaptığının kabulü halinde paketleri yerine görünmeyecek bir şekilde gizlemesinin hayatın olağan akışına daha uygun olduğu, yakalanan eroin maddesinin şahsi kullanım miktarı içinde bulunduğu, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair herhangi bir ihbar, istihbari bilgi, muhbir bilgisi, tanık beyanı, kamera kaydı gibi herhangi bir delil bulunmadığı, bu durumda, oturma odasında sehpanın üzerinde bulunan net 0.16 gr eroin sanık tarafından içmek için alınmış olmasının kabulünün adalet ve hukuka daha uygun düşeceğinin açık olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle sanığın annesinin, ilk aşamada kızgınlık ve çaresizlikle verdiği çelişkili beyanları dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı düşüncesiyle, sanığın sabit olan eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması usul ve yasalara aykırıdır. Usul ve yasalara aykırı temyize konu hükmün bozulması gerekirken onanması yönündeki yüksek Daire kararı da usul ve yasalara aykırıdır.” denilerek Dairemizin anılan kararına itiraz edilmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Olay, yakalama, el koyma tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre;
Suça konu eroinlerin satışa hazır 20 paket halinde ele geçirildiği dikkate alınarak, Dairemizin itiraza konu kararının itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmemiştir.
Anlatılan nedenlerle, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının yerinde görülmediğine,
2- 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 09.07.2019 tarihinde Üye …’nın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Sanığın annesi …’nın olay tarihinde oğlu …’ın uyuşturucu bağımlısı olmasının verdiği çaresizlikle kolluğa müracaat ederek evinde uyuşturucu madde bulunduğunu ihbar etmesi üzerine, kolluk tarafından evde yapılan aramada evin oturma odasında sehpa üzerinde, açık bir şekilde 20 parça halinde net 0.16 gram eroin bulunduğu, sanığın annesinin, kollukta verdiği ilk beyanında oğlunun sürekli uyuşturucu kullandığını,
saldırgan davranışlar sergilediğini, kendisinden uyuşturucu satın almak için para istediğini ve uyuşturucu sattığını belirttiği sanığın ele geçen uyuşturucuyla ilgili olarak, tüm aşamalarda istikrarlı bir şekilde sürekli uyuşturucu kullandığını ve bulunan uyuşturucu maddeyi kullanmak için mevcut şekli ile aldığını ve bulundurduğunu, beyan etmiştir.
Sanığın annesi, yargılama sırasında alınan beyanında da, oğlunun uyuşturucu maddesi kullanıcısı olduğunu, oğlunun başına kötü şeyler gelmemesi amacıyla şikâyetçi olduğunu, uyuşturucu madde sattığına yönelik herhangi bir bilgisinin olmadığını belirtmiştir.
Kaldı ki, ev hanımı olduğu anlaşılan sanığın annesinin, oğlunun uyuşturucu madde satıcısı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı, kolluktaki satışa dair beyanının polisin dikkatini çekmek, etkin, hızlı ve sonuç almayı kolaylaştırıcı bir soruşturma yapılması amaçlı yapıldığının kabulü gerektiği, ayrıca sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığının kabulü durumunda, parasal ihtiyaçlarını gidereceği ve bu nedenle annesinden sürekli olarak para istemesinin somut olayın şartlarına uymayacağı açıktır.
Sanığın, satış amacıyla uyuşturucuları paketlediğine ve bulundurduğuna ilişkin bir bilginin bulunmadığı, aksine sanığın paketleme işlemini satış amacıyla yaptığının kabulü halinde paketleri yerine görünmeyecek bir şekilde gizlemesinin hayatın olağan akışına daha uygun olduğu, yakalanan eroin maddesinin ortalama 20 günlük şahsi kullanım miktarı içinde bulunduğu, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair herhangi bir ihbar, istihbarı bilgi, muhbir bilgisi, tanık beyanı, kamera kaydı gibi herhangi bir delil bulunmadığı, bu durumda, oturma odasında sehpanın üzerinde bulunan net 0.16 gr. eroin sanık tarafından içmek için alınmış olmasının kabulünün adalet ve hukuka daha uygun düşeceğinin açık olduğu,
Açıklanan nedenlerle sanığın annesinin, ilk aşamada kızgınlık ve çaresizlikle verdiği çelişkili beyanları dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı düşüncesiyle, sanığın sabit olan eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı olduğu düşüncesi ile,
Sayın çoğunluğun “Onama” yönündeki görüşüne katılmadığım için, itirazın kabulü gerektiği kanaatindeyim. 09.07.2019