Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2018/5693 E. 2019/226 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5693
KARAR NO : 2019/226
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

Adalet Bakanlığı’nın, 07/12/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki kamu davasının durmasına dair Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2018/97 esas, 2018/663 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 17/12/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 10/03/2016 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 06/05/2016 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bu kararın şüpheliye tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada erteleme kararına ve hakkındaki tedbire itiraz etmediği,
2- Şüphelinin 23/05/2016 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, burada uyması gereken yükümlülüklerin kendisine tebliğ edildiği ve yükümlülüklerine aykırı davranmasının sonuçları hakkında uyarıldığı,
3- Ancak tedbirin infazı esnasında, şüphelinin tekrar uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi üzerine TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi gereğince erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda, Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2018/97 esas, 2018/663 sayılı kararı ile “… kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın, sanığa tebliğ edilip kesinleşmesi beklenilmeksizin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmesinin sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağı ve dolayısıyla kovuşturma şartının gerçekleşmediği…” gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” ve “dava açılmasının ertelenmesi kararının devamı için dosyanın C. Başsavcılığı’na iadesine,” karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Dosya kapsamına göre, sanık hakkında Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06/05/2016 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın 18/05/2016 tarihinde bizzat sanığa tebliğ edilmesini müteakip, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin çağrı yazısının da sanığa 26/05/2016 tarihinde tebliğ edilmesi akabinde, dosya kapsamında bulunan Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Yöneticiliğince tanzim olunan bila tarihli ve 76457100 sayılı rapor içeriğine göre sanığın 04/10/2016 tarihinde yapılan idrar tahlilinde kanunda uyuşturucu maddenin tespit edildiği bildirilmekle, sanığın daha önce verilen bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini ihlâl ettiğinden bahisle değil yeniden uyuşturucu madde kullanma suçunu işlediğinden bahisle söz konusu kamu davasının açıldığı, sanığın erteleme süresi içinde 04/10/2016 tarihinde tekrar uyuşturucu madde ile kullandığının anlaışlması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/4-b maddesi gereğince erteleme süresi zarfında tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunduran sanık hakkında, mahkemesince yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2018/97 esas, 2018/663 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) ve (c) bendlerinde, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; … Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması; Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda şüpheli hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz etmediği ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, burada uyması gereken yükümlülüklerin kendisine tebliğ edildiği ve yükümlülüklerine aykırı davranmasının sonuçları hakkında uyarıldığı ancak tedbirin infazı esnasında, şüphelinin tekrar uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi üzerine TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi gereğince erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı, bu durumda TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) ve (c) bendleri uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesi beklenilmeden denetimli serbestlik işlemlerine başlanılmış olmasının da bu duruma bir etkisi olmayacağı, Mahkemenin “… kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın, sanığa tebliğ edilip kesinleşmesi beklenilmeksizin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmesinin sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağı ve dolayısıyla kovuşturma şartının gerçekleşmediği…” şeklindeki gerekçesinin yasal dayanağı bulunmadığı, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı” sanığa tebliğ edilmeden tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağına ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi tam tersine CMK’nın 269/1. maddesinde “İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz.” şeklinde hüküm yer aldığı, kaldı ki erteleme kararının sanığa tebliğ edilmesinden sonra sanığın hiçbir aşamada itiraz etmediği anlaşıldığından, yargılamaya devam olunarak sanığın ilk eylemi ile tedbirin infazı sırasında işlediği iddia edilen ikinci eylemine ilişkin deliller değerlendirilip esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu konudaki yasal düzenlemeye açıkça aykırı bir gerekçe ile durma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına dair Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2018/97 esas, 2018/663 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 14.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.