Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2018/5687 E. 2019/50 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5687
KARAR NO : 2019/50
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

Adalet Bakanlığının, 03/12/2018 tarihli yazısı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan şüpheli … hakkındaki iddianamenin iadesine dair İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2018/274 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2018 tarihli ve 2018/958 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/12/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 23/11/2017 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı 23/03/2018 tarihli iddianame düzenlendiği,
2- İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2018/274 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile, “ele geçen madde miktarı, madde miktarının kullanım sınırları içerisinde kalan miktarda oluşu, iddia edildiği gibi satışa hazır halde olmayıp poşet içerisinde bulunduğu, keza uyuşturucu sattığına ilişkin ihbar, teknik ve fiziki takibin olmamasına rağmen 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suç nedeniyle yabancı uyruklu olan şüpheli hakkında ülkemizde olup olmadığı da araştırılmadan söz konusu davanın açılmış olması” gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği,
3- Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz ettiği, ancak itirazı inceleyen mercii İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2018 tarihli ve 2018/958 değişik iş sayılı kararı ile, “iddianamede uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin yeterli delil gösterilmediği, iade kararının usul ve yasaya uygun olduğu” gerekçesiyle itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Her ne kadar sanık hakkında düzenlenen iddianamenin,” … başlangıçta eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edildiği, somut olarak sadece diğer Cumhuriyet Savcısının nitelendirmesine göre bu defa ele geçen madde miktarı, madde miktarının kullanım sınırları içerisinde kalan miktarda oluşu, iddia edildiği gibi satışa hazır halde olmayıp poşet içerisinde bulunduğu keza uyuşturucu sattığına ilişkin ihbar, teknik ve fiziki takibin olmamasına rağmen 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suç nedeniyle yabancı uyruklu olan şüpheli hakkında ülkemizde olup olmadığı da araştırılmadan söz konusu davanın açılmış olması nedeniyle iddianamenin iadesine,…. ” gerekçesiyle iadesine karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesinde iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanunun 174/2. maddesinde suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, yine söz konusu Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği,
Somut olayda, olay tarihinde şüphelinin durumundan şüphelenilerek yapılan üst araması netecesinde montunun cebinde kırmızı sigara paketi içerisinde 14,88 gram, mavi sigara paketi içerisinde 12,25 gram ve şeffaf poşet içerisinde 4,90 gram olmak üzere üç parça halinde toplam 32,03 gram gelen SKUNK diye tabir edilen uyuşturucu maddeler ile yine şeffaf poşet içerisinde sarılı halde 4 adet tam ve 1 adet yarım extacsy diye tabir edilen uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, şüphelide yakalanan uyuşturucu maddelerle ilgili olarak düzenlenen 05/03/2018 tarihli ve İST-KİM-18-7008 sayılı Uzmanlık Raporu’na göre; uyuşturucu maddelerin esrar elde edilmesinde kullanılan hint keneviri bitki parçaları ile tablet uyuşturucuların MDMA etken maddesini içerdiğinin bildirildiği, şüphelinin yukarıda izah edildiği şekilde uyuşturucu maddeleri satışa hazır hale getirip satmak üzere bulundururken yakalanmak sureti ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği sonucuna varan Cumhuriyet savcısı tarafından toplanan delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturması sebebiyle iddianame düzenlenmiş olması karşısında, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2018 tarihli ve 2018/958 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
CMK’nın 174. maddesinin 1. fıkrasında iddianamenin iadesine karar verme sebepleri sayılmış olup, 2. fıkrasında “Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda Cumhuriyet savcısı tarafından “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunun delilleri olarak, şüpheliden ele geçen uyuşturucu maddenin miktarı, ele geçiriliş biçimi ve satışa hazır halde paketlenmiş oluşunun gösterildiği, iddianamenin CMK’nın 170 ve 174. maddeleri kapsamında iadeye konu olabilecek bir eksiklik taşımadığı, “şüphelinin yabancı uyruklu oluşunun ve yurt dışına çıkmış olma ihtimalinin” iddianamenin iadesi sebebi olarak kabul edilemeyeceği ve kanunun açık hükmü gereği suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle de iddianamenin iade edilemeyeceği anlaşıldığından, Mahkemece yapılan delil değerlendirmesi sonucunda eylemin “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu değil, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğunun kabulü halinde değişen suç vasfına göre bu suçtan hüküm kurulması gerekirken, “Cumhuriyet savcısı tarafından suçun hukuki nitelendirilmesinin yanlış yapıldığı ve yabancı uyruklu şüphelinin yurt dışına çıkmış olma ihtimalinin bulunduğu” gerekçeleri ile iddianamenin iadesine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu, bu nedenle iade kararına yönelik itirazın kabul edilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi de yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2018 tarihli ve 2018/958 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 07.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.