Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2018/5400 E. 2019/56 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5400
KARAR NO : 2019/56
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

Adalet Bakanlığının, 25/10/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar … ve … hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2008 tarihli ve 2007/299 esas, 2008/301 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/11/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 24/04/1999 tarihinde işledikleri iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle, sanıklardan …’un 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 404/2 ve 55/3. maddeleri uyarınca 8 ay hapis cezası ile diğer sanık …’in ise 404/2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2001 tarihli ve 1999/322 esas, 2001/959 sayılı kararının yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
2- Hükmün infazı aşamasında, sanık … yönünden kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu ve Dairemizin 01/07/2002 tarihli ve 2002/26549 esas, 2002/22011 sayılı ilamı ile kanun yararına bozma talebi kabul edilerek, nüfus kaydına göre sanığın suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olması nedeni ile sanık hakkındaki 8 ay hapis cezasının 1.200.000 Türk lirası ağır para cezasına çevrildiği, para cezasının 18/09/2002 tarihinde infaz edildiği,
3- Takip eden süreçte 01/06/2005’te yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri gereğince yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2005 tarihli ve 1999/322 esas, 2001/959 sayılı ek kararı ile sanıkların TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmalarına karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
4- Bu karara karşı da kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 26/02/2007 tarihli ve 2006/7727 esas, 2007/2150 sayılı ilamı ile uyarlama yargılamasının duruşmalı olarak yapılması gerektiği gerekçesi ile, kararın kanun yararına bozulmasına karar verildiği,
5- Bozma ilamı sonrasında, duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2008 tarihli ve 2007/299 esas, 2008/301 sayılı kararı ile, suç tarihi olan 24/04/1999 tarihinden itibaren dava zamanaşımının dolmuş olduğu gerekçesi ile kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “1- Sanık … yönünden; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/4. maddesinde yer alan, “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2001 tarihli ve 1999/322 esas, 2001/959 sayılı kararının kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 26/02/2007 tarihli ve 2006/7727 esas, 2007/2150 sayılı kanun yararına bozma ilamında da belirtildiği üzere duruşma açılmak suretiyle lehe kanun değerlendirilmesi yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde,
2-Sanık … yönünden; Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 01/07/2002 tarihli ve 2002/26549 esas, 2002/22011 karar sayılı yazılı emir ilamı sonucunda sanık hakkında neticeten 1.200.000 Türk lirası ağır para cezasına hükmedildiği ve 18/09/2002 tarihli ve 0227066 sayılı makbuzla Bakırköy Mal Müdürlüğüne ödenmek suretiyle infaz edildiği dikkate alındığında, infaz edilmiş ilamların 5237 sayılı Kanun’un lehe hükümlerinin uygulanması bakımından yeniden ele alınmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde; isabet görülmemiştir.” denilerek, Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2008 tarihli ve 2007/299 esas, 2008/301 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Kanun yararına bozmada hüküm tarihindeki hukuka aykırılıklar inceleme konusu yapıldığından, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK’nın 191. maddesi ile aynı Kanunla 5320 sayılı Kanun’a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca uyarlama yapılması mümkün görülmüştür.
Her ne kadar (2) numaralı kanun yararına bozma talebinde, hükümlü …’un cezasını 18/09/2002 tarihinde infaz etmiş olması nedeniyle lehe kanun uyarlaması yapılamayacağı ileri sürülmüş ise de, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesi kapsamında sanık hakkında cezaya hükmedilmeden tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirine karar verilme ve sanığın tedbirin gereklerine uyması halinde kamu davasının düşmesi imkanı bulunması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi gereğince uyarlama yapılması hükümlü lehine olduğundan, (2) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde değil ise de,
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/4. maddesinde yer alan, “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca hükümlüler hakkında dava zamanaşımına ilişkin hükümlerin uygulanmasına yasal imkan bulunmadığından, Mahkemece lehe kanun tespit edilerek uyarlama yargılamasının sonuçlandırılması gerekirken, dava zamanaşımının dolduğu gerekçesi ile kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi bu yönü ile yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; hükümlüler … ve … hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2008 tarihli ve 2007/299 esas, 2008/301 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 07.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.