Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2018/5376 E. 2018/8572 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5376
KARAR NO : 2018/8572
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

Adalet Bakanlığı’nın, 19/10/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık …’in mahkûmiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair Tavşanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarihli ve 2014/591 esas, 2015/88 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 30/10/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısında bozulması istenilen kararın ait olduğu Mahkeme adının “Tavşanlı 2. Asliye Ceza” yerine “Tavşahlı 2. Asliye Ceza” olarak yazılması yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanığın 30/04/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olarak 21/05/2014 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Tavşanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarihli ve 2014/591 esas, 2015/88 sayılı kararı ile, suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenleme nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Tavşanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarihli ve 2014/591 esas, 2015/88 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Her ne kadar mahkemece sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de,
Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 8. fıkrası ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası hükümlü lehine hükümler içermekte olup, öncelikle hükümlünün kanun yararına bozma talebine konu olan suçu, aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle daha önce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Hükümlü bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
b) Hükümlü bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 8. fıkrası ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
Karar verilmesinin gerektiği, bu nedenle belirtilen hükümlere göre, somut olayda sanık hakkında suçu sabit görüldüğü takdirde, CMK’nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu olduğundan, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin Tavşanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarihli ve 2014/591 esas, 2015/88 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.