Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2018/5374 E. 2018/8566 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5374
KARAR NO : 2018/8566
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

Adalet Bakanlığı’nın, 19/10/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık …’ın mahkûmiyetine dair Çayırlı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarihli ve 2016/78 esas, 2017/9 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 30/10/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 04/03/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 19/04/2016 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
2- Şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edilmesini müteakip 03/05/2016 tarihinde kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı ve burada yükümlülüklerinin kendisine yazılı olarak tebliğ edildiği, yükümlülüklerine aykırı davranmasının sonuçları hakkında uyarıldığı,
3-Tedbirin infazı aşamasında, şüphelinin tedavisi için sevk edildiği sağlık kuruluşunda yapılan 07/06/2016 tarihli tahlil sonucuna göre uyuşturucu madde kullanmaya devam ettiğinin tespit edilmesi üzerine TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda, Çayırlı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarihli ve 2016/78 esas, 2017/9 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/05/2016 tarihli ve 2016/1582 esas, 2016/3201 karar sayılı, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 16/05/2016 tarihli ve 2016/927 esas, 2016/4447 karar sayılı ilâmlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Çayırlı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/04/2016 tarihli ve 2016/36 soruşturma, 2016/2 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedaviye tâbi tutulmak suretiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın şüpheliye tebliğ edildiğine ilişkin tebligata dosya içeriğinde rastlanmadığı, anılan kararın gereğinin takdir ve ifası için aynı gün …Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne gönderildiğinin anlaşılması karşısında, Çayırlı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/04/2016 tarihli karar kesinleşmeden Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına başlanamayacağı gibi Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından 21/04/2016 tarihinde başlatılan denetimli serbestlik infaz işlemlerinin hukukî sonuç doğurmayacağı ve bu cihetle kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Çayırlı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarihli ve 2016/78 esas, 2017/9 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendinde, “Kişinin, erteleme süresi zarfında;…Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, … hâlinde, hakkında kamu davası açılır. ” hükmüne yer verilmiştir.
Kamu davasının açılması için aranan “ısrar şartı” TCK’nın 191/4-(a) maddesine giren durumlarda söz konusu olup Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz edilen denetimli serbestlik ve tedavi tedbirlerinin gerektirdiği yükümlülüklere, yapılan çağrılara, plan ve programlara uyup uymamakla ilgilidir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı doğrudan soruşturmayı gerektiren suç teşkil eden fiiller ısrarın kapsamı dışındadır. Bu suçlar haber alındığında, kamu davası açılması ertelenen suçla birlikte soruşturularak, yeterli delil elde edildiğinde, bu suç ihlal nedeni sayılıp, açılması ertelenmiş olan kamu davasının açılması gerekir.
Somut olayda şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildikten sonra Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edilmesini müteakip çağrıya uyarak kuruma müracaat ettiği ve tedbirin infazına başladığı, şüphelinin en geç bu aşamada kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından ve hakkında uygulanmasına karar verilen tedbirden haberdar olduğu, ancak hiçbir aşamada erteleme kararına ve tedbire itiraz etmeyerek tedbirin infazına devam ettiği, bununla birlikte tedavi için sevk edildiği sağlık kuruluşunda yapılan 07/06/2016 tarihli tahlil sonucuna göre uyuşturucu madde kullanmaya devam ettiğinin tespit edildiği, şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından ve denetimli serbestlik tedbirinden haberdar olmasına rağmen uyuşturucu madde kullanmaya devam etmesi karşısında TCK’nın 191/4-(c) maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu,
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edilmeden tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağına ilişkin herhangi bir yasa veya yönetmelik hükmü bulunmadığı gibi tam tersine CMK’nın 269/1. maddesinde “İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz.” şeklinde hüküm yer aldığı, kaldı ki şüphelinin kuruma müracaat ederek erteleme kararını öğrenmesinden sonra hiçbir aşamada itiraz etmediği ve tedbirin infazına devam ettiği, bu nedenle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesi beklenmeden denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olmasının TCK’nın 191/4-(c) maddesinde belirtilen yargılama koşulunun gerçekleşmesine bir etkisi olmayacağı, bu nedenle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından ve hakkında uygulanmasına karar verilen tedbirden haberdar olduğu halde erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığı tespit edilen şüpheli hakkında TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca kamu davası açılmasının yasal bir zorunluluk olduğu gözetilerek, mahkemece yargılamaya devam edilip her iki suça ilişkin deliller birlikte değerlendirilip esas hakkında bir hüküm verilmesi yasaya uygun olup, “durma kararı verilmesi gerektiği” düşüncesine dayanan kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; sanığın mahkûmiyetine dair Çayırlı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarihli ve 2016/78 esas, 2017/9 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.