Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2018/3719 E. 2018/6997 K. 15.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3719
KARAR NO : 2018/6997
KARAR TARİHİ : 15.10.2018

Adalet Bakanlığı’nın, 27/06/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık …’nun mahkûmiyetine dair Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2014 tarihli ve 2014/450 esas, 2014/72 sayılı (Bakırköy Kapatılan 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2014 tarihli ve 2014/401 esas, 2014/992 sayılı) kararı ile; Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/06/2014 tarihli ve 2013/188 esas, 2014/707 sayılı (Bakırköy Kapatılan 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 16/06/2014 tarihli ve 2013/1505 esas, 2014/819 sayılı) kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 05/07/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 23/01/2012 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 29/05/2012 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 25/04/2013 tarihli ve 2012/1364 esas, 2013/415 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği,
Bu kararın infazı sırasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edildiğinin bildirilmesi üzerine, mahkemece yargılamaya devam edilerek, Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2014 tarihli ve 2014/401 esas, 2014/992 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 6.000 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
2- Aynı sanığın 28/01/2012 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle düzenlenen 09/04/2012 tarihli iddianame üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07/06/2013 tarihli ve 2012/913 esas, 2013/1202 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği,
Bu kararın infazı sırasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edildiğinin bildirilmesi üzerine, mahkemece yargılamaya devam edilerek, Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 16/06/2014 tarihli ve 2013/1505 esas, 2014/819 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 6.000 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 23/01/2012 tarihli uyuşturucu madde kullanmak eylemi nedeni ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29/05/2012 tarihli ve 2012/22446 sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2014 tarihli kararı ile sanığın mahkûmiyetine hükmedildiği, yine 28/01/2012 tarihli uyuşturucu madde kullanmak eylemi nedeni ile de Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/04/2012 tarihli ve 2012/15310 sayılı iddianamesi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2018 tarihli kararı ile mahkûmiyetine hükmedildiği anlaşılmış ise de, hükümlünün her iki eyleminin ilk hukukî kesintiyi oluşturan Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/188 esas sayılı dosyası kapsamında yer alan 09/04/2012 tarihli iddianameden önce olması karşısında, birleştirme kararı verilerek, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2014 tarihli ve 2014/450 esas, 2014/72 sayılı (Bakırköy Kapatılan 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2014 tarihli ve 2014/401 esas, 2014/992 sayılı) kararı ile; Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/06/2014 tarihli ve 2013/188 esas, 2014/707 sayılı (Bakırköy Kapatılan 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 16/06/2014 tarihli ve 2013/1505 esas, 2014/819 sayılı) sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkındaki her iki dosyaya konu olan 23/01/2012 ve 28/01/2012 tarihli suçlara ilişkin olarak sırasıyla 29/05/2012 ve 09/04/2012 tarihli iki ayrı iddianame düzenlenerek farklı mahkemelere dava açılmış ve mahkemelerce sanığın her iki suçtan ayrı ayrı mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Ancak daha sonra, esasen sanığın her iki suçu da 09/04/2012 tarihli ilk iddianameden önce işlemiş olduğu, bu nedenle aralarında hukuki kesinti oluşmadan işlenen her iki suça ilişkin olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması için her iki dosyanın birleştirilmesi gerektiği iddiası ileri sürülerek her iki karara karşı kanun yararına bozma ihbarında bulunmuş ise de, her iki dosya kapsamında da diğer dosyadaki eyleme ilişkin bilgi bulunmadığı ve mahkemelerin hüküm kesinleşmeden önce sanığın farklı eylemlerine ilişkin bilgisi olduğuna dair delil bulunmadığı, hüküm tarihinde bilinmeyip sonradan ortaya çıkan bu durumun ise ilk kez kanun yararına bozma yolu ile incelenmesinin yasal olarak mümkün olmadığı, kaldı ki esasen sanığın her iki dosyaya konu olan eylemlerinin zincirleme suç oluşturup oluşturmayacağı hususunun ancak mahkemece delillerin değerlendirilmesi sonucunda tespit edilebileceği, kanun yararına bozma talebinin sonuçlandırılabilmesi için Dairemizce dahi delil değerlendirilmesi yapılarak eylemlerin zincirleme suç oluşturup oluşturmayacağına karar verilmesi gerektiği, delillerin değerlendirilmesi ve mahkemenin takdirine ilişkin hususların ise kanun yararına bozma yoluna konu edilemeyeceği anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebinde yasaya aykırı olduğu iddia edilen mahkeme kararlarına karşı başvurulacak diğer kanun yolları tükenmediğinden, yargılama sona erdikten sonra ortaya çıkan bu durumun CMK’nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kapsamında değerlendirilebileceği cihetle, kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden, Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2014 tarihli ve 2014/450 esas, 2014/72 sayılı (Bakırköy Kapatılan 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/06/2014 tarihli ve 2014/401 esas, 2014/992 sayılı) kararı ile; Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/06/2014 tarihli ve 2013/188 esas, 2014/707 sayılı (Bakırköy Kapatılan 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 16/06/2014 tarihli ve 2013/1505 esas, 2014/819 sayılı) sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.