Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2018/2714 E. 2023/8765 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2714
KARAR NO : 2023/8765
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin, hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.04.2015 tarihli ve 2014/209 Esas, 2015/135 Karar sayılı kararı ile;

Sanıklar Vedat, … ve Cemal hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve sanık … yönünden 58 inci maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve sanık … yönünden tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

A. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,

İlişkindir.

B. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,

İlişkindir.

C. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,

3. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

İlişkindir.

D. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

2. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,

İlişkindir.

E. Sanık … müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Sanıklar …, … ve …’nun paketçikler halindeki uyuşturucu maddeler ile yakalandıkları, …’in ayrıca sanık … Tiryakiye gönderilmek üzere sanık … tarafından gönderilen uyuşturucu madde ile yakalandığı, sanık …’nin sanık …’ndan temin ettiği uyuşturucu maddeyi hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanık Murat’a verdiği, sanık …’ın ise hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanıklar … ve sanık …’e uyuşturucu madde sattığı olaylarda tüm dosya kapsamı, uyuşturucu maddelerin miktarı ve paketleme şekilleri ile telefon kayıtları göz önüne alındığında sanıkların savunmalarına itibar edilmediği gerekçesiyle sanıkların mahkûmiyetlerine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

UYAP’ta yapılan kontrolde, ev arama tutanağına göre sanık …’nin evinde 5 adet saksı içinde ele geçen dikili haldeki 7 kök hint keneviri ekme eylemiyle ile ilgili olarak, izinsiz kenevir ekme suçundan işlem yapılmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında bu suçtan zamanaşımı süresince her zaman dava açılması mümkün görülmüştür.

Her ne kadar sanıklara iletişim tespit tutanakları okunarak diyecekleri sorulmadan karar verilmiş ise de, dosyadaki diğer bilgi ve belgelerden suçların sübuta erdiğinin anlaşılması karşısında bu eksiklik sonuca etkili görülmemiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, Mahkemenin, suçun sübutuna ve vasfına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanık … hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uyugulanmasını gerektiririr bir neden olmadığı anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, eleştiri ve aşağıdaki hususlar dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

A. Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu,

B. Adli para cezasının ödenmemesi halinde infazı kısıtlar şekilde “Yapılan usulüne uygun tebliğlere rağmen, yasal süresi içerisinde ödenmeyen adli para cezasının, 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Cumhuriyet Başsavcılığınca hapse çevrilmesine, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi gereğince, bu hususlarda sanığa izahat ve ihtarat yapılmasına, (sanığa ihtarat yapıldı.)” karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu,

Değerlendirilmiş; ancak her iki hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.04.2015 tarihli ve 2014/209 Esas, 2015/135 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün;

A. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerinin çıkarılması ve yerlerine; “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53 ncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına”, ibarelerinin eklenmesi,

B. Sanıklara ilişkin hüküm fıkralarında yer alan adli para cezasının ödenmemesi ilişkin paragraflarında “Yapılan usulüne uygun tebliğlere rağmen, yasal süresi içerisinde ödenmeyen adli para cezasının, 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Cumhuriyet Başsavcılığınca hapse çevrilmesine, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi gereğince, bu hususlarda sanığa izahat ve ihtarat yapılmasına, (sanığa ihtarat yapıldı.)” ibaresinin çıkartılarak yerine “Yapılan usulüne uygun tebliğlere rağmen, yasal süresi içerisinde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin eklenmesi,

Suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.10.2023 tarihinde karar verildi.