Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2018/2485 E. 2018/8304 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2485
KARAR NO : 2018/8304
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

Mahkeme : CEYHAN 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1) Sanıklar …, …, … ve … hakkında mahkûmiyet
2) Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında beraat

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2017/6465 esasında kayıtlı Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03.12.2013 gün ve 2013/238 esas ve 2013/668 karar sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
1) Sanıklar …, … ve … hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … hakkında verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3) Sanık … hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında kararın gerekçe kısmında, kısa kararda ve hükümde alt sınırdan hareketle ceza verileceğinden bahsedilmiş ancak kısa kararda ve hükümde 100 gün adli para cezası verilmiş ayrıca TCK’nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim uygulanırken 5 gün adli para cezasına hükmedilmiş ancak netice olarak verilen adli para cezası günlük 20 TL karşılığı 80 TL olarak belirlendiğinden; temel ceza belirlenirken ve TCK’nın 62. maddesi uygulanırken maddi hata yapılarak 100 gün adli para cezası ve TCK’nın 62. maddesi uygulaması sonucu da 5 gün adli para cezasına hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun‘un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün 4-A bölümünün 1. paragrafından “5 yıl hapis ve” ibaresinden sonra gelen “100 gün” ibaresinin çıkarılarak yerine “5 gün” ibaresinin yazılmasına ve yine aynı bölümün TCK’nın 62. maddesinin uygulamasına ilişkin 3. paragrafından da “4 yıl 2 ay hapis ve” ibaresinden sonra gelen “5 gün” ibaresinin çıkarılarak yerine “4 gün” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4) Sanık … hakkında verilen beraat hükmünün vekalet ücreti yönünden incelenmesinde:
1136 sayılı Kanun’un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini farklı vekille temsil ettiren sanık lehine müstakil maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının 1 numaralı bölümünün B fıkrasından “…” isminin çıkarılması ve hükmün B fıkrasına ikinci paragraf olarak “sanık … kendisini farklı vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 3.600 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
5) Sanık … hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde:
02.05.2012 tarihli olayda iletişim kayıtlarından sanık … ile sanık …’ın buluşmak üzere birbirlerine yol tarif ettikleri, her iki sanığın beyanlarından da görüşme içeriğinin uyuşturucu madde teminine ilişkin olduğunun anlaşıldığı, sanığın uyuşturucu madde temin etmek isteyen diğer sanık …’le birlikte uyuşturucu madde satılan yere gittiklerine ilişkin ikrarı, dosya içeriği ve iletişim tespit tutanakları ile birlikte değerlendirildiğinde;
Aleyhinde yeterli ve kesin delil bulunmadığı aşamada, sanık …’in kendisinden uyuşturucu madde temin etmek hususunda yardım istediğini ve bu amaçla diğer sanık …’i uyuşturucu madde satıcılarının bulunduğu yere götürdüğünü, kendisinin araçtan inmediğini, sanık …’in de tanımadığı kişilerden uyuşturucu madde aldığını söylemek suretiyle ikrarı ile suçunun ortaya çıkmasına yardım etmesi ve alış veriş sırasında bizzat sanık …’in yanında bulunduğuna ve alış verişi TCK’nın 37. maddesi anlamında fail olarak birlikte yaptıklarına ilişkin delil bulunmaması nedeniyle hakkında TCK’nın 188/3, 39 ve TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrası uygulanmak suretiyle mahkûmiyet kararı verilmesi gerekirken, beraatine hükmedilmesi
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
6) Sanık … hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde:
Hakkında usulüne uygun iletişimin tespiti kararı bulunan sanık …’nın telefon görüşmeleri sırasında babası sanık … ile uyuşturucu ticaretine ilişkin görüşmelerinin tespit edilmiş olması ve yapılan aramada da suç konusu maddelerin Ömer Kocanın sulama işini yaptığı tarlada ele geçirilmesi karşısında; sanığın, diğer sanık … ile birlikte “iştirak halinde uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit olduğundan, CMK’nın 135/3. maddesindeki istisnai düzenlemenin suç ortaklığı halini kapsamadığı ve sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.