Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/7811 E. 2018/8376 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/7811
KARAR NO : 2018/8376
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Kartal 4. Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma

İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık hakkında, Kartal 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu 08.11.2010 tarihinde 2010/1027 esas ve 2010/092 karar sayı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş, hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 27.10.2014 tarihinde 2012/17702 esas ve 2014/11733 karar sayı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz yazısında; “Kartal 4 üncü Sulh Ceza Mahkemesi, 8.11.2010 gün ve 2010/1027-2010/1092 sayılı kararı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, sanık …’ın 5237 Syl. TCK 191/1, 62/1, 2, 53/1, 3 üncü maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile tecziyesine karar vermiştir.
Çözümlenmesi gereken sorun, temyiz incelemesi sırasında 6545 sayılı yasa değişikliği dikkate alındığında, yasa bozması yapılması gerekip gerekmediğidir.
Sanık 10.11.2008 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmuştur. Suç Yargıtay 10 uncu Ceza Dairesinin 27.10.2014 tarihli kararı ile sabittir.
Ancak, uyap ve sabıka kaydına göre sanık 6.1.2008 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmuştur. Kartal 2 inci Sulh Ceza Mahkemesince 13.6.2008 tarihinde 191/1, 3 maddeleri uyarınca hapis ve denetimli serbestlik kararı verilmiş, karar 25.9.2009 günü yerine getirilmiştir.
28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191/5 inci maddesi “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmünü içermektedir.
Öncelikle Kartal 2 inci Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/109-2008/465 sayılı dosyası ve infaz evrakları getirtilip, sonrasında 6.1.2008 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında, hükmolunan denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, 10.11.2008 tarihinde sanığın ikinci kez kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işleyip işlemediğinin, 10.11.200 8 tarihili suçun kovuşturma konusu yapılıp yapılamayacağının, saptanması gerekir.
Bu sebeple, sübutu saptanan 10.11.2008 tarihli suç nedeniyle, 6545 sayılı yasa ile değişik 191/5 inci madde uyarınca, yukarıda belirtilen şekilde araştırma yapılabilmesi için, yasa bozması yapılması gerektiği düşünülmüştür.” denilerek Dairemizin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün bu sebeple bozulması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ
Sanık … hakkında 10.11.2008 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde buludurma suçu nedeniyle Kartal 4. Sulh Ceza Mahkemesince 01.04.2009 tarihli 2008/485 esas 2009/173 sayılı karar ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş olup, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması nedeniyle aynı Mahkemece 08.11.2010 tarihli 2010/1027 esas 2010/1092 sayılı karar ile sanığın TCK’nın 191 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, sanık müdafiinin temyizi üzerine hükmün Dairemizin 27.10.2014 tarihli 2012/17702 esas ve 2014/11733 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; öncelikle, sanık hakkında bu suç tarihinden önce, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı açılmış, başka bir dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu önceki davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin tespit edilmesinde zorunluluk bulunduğu,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve dosya içerisinde bulunan Kartal 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 13.06.2008 tarihli 2008/109 esas ve 2008/465 sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan denetimli serbestlik kararı verildiği ve bu kararın 25.06.2008 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği, bu kararın Kartal Denetimli Serbestlik Müdürlğünce 25.09.2008 tarihinde infazına başlandığı ve 25.09.2009 tarihinde sanığın tedbirin gereklerini yerine getirmesi sonucu tedbirin sonlandırıldığı, bu itibarla sanığın 10.11.2008 tarihli suçu belirtilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulüne karar vermek gerekmektedir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İTİRAZININ KABULÜNE,
2- Dairemizin 27.10.2014 tarihli 2012/17702 esas ve 2014/11733 karar sayılı … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA,
3- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılamaya sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşılmış ise de;
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; öncelikle, sanığın bu suçu, hakkında bu suç tarihinden önce, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı açılmış, diğer davalar nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği kesin olarak belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”, karar verilmesinde
b) Sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanan sanığın, yükümlülüğünü ihlal ettiğinin sabit görülmesi halinde hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarı ile TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesinde,
Zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 26.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.