Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/7109 E. 2021/2662 K. 24.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/7109
KARAR NO : 2021/2662
KARAR TARİHİ : 24.02.2021

Mahkeme : ADANA 9. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1- İnfaz kurumuna veya tutukevine uyuşturucu madde sokma kastıyla uyuşturucu madde ticareti yapma
2- Kasten yaralama
3- Tehdit (Sanık … hakkında)
4- Hakaret (Sanık … hakkında)
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
TCK’nın 53. maddesi uygulanırken, Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının ve 7242 sayılı Kanunun 10. maddesinde yapılan değişikliklerin, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde, sanığın 05/11/2016 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında; bu hususun araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
3- Sanık … hakkında yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 86/2. maddesi gereğince “Kasten yaralama”, TCK’nın 106/1-1. maddesi gereğince “tehdit” ve TCK’nın 125/1. maddesi gereğince “hakaret” suçlarından kamu davası açıldığı, 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesi gereğince “Kasten yaralama” ve “hakaret” suçları ile “tehdit” suçunun birlikte işlenmesi nedeniyle sanığın üzerine atılı “Kasten yaralama” ve “hakaret” suçlarının da uzlaşma kapsamında bulunmadığı anlaşılmış ise de; sanığın üzerine atılı TCK’nin 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı, bu nedenle 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinin uygulanma koşullarının ortadan kalktığı “yaralama ve hakaret” suçlarının da uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla; sanık ile katılan sanığa 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma teklif edilerek sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan CMUK’nın 321. maddesi gereğince diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,
24/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.