Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/6822 E. 2017/5602 K. 09.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6822
KARAR NO : 2017/5602
KARAR TARİHİ : 09.11.2017

Adalet Bakanlığı’nın, 16/05/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine, ayrıca 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/03/2016 tarihli ve 2015/60 esas, 2016/90 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 26/05/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
Sanık hakkında 07/04/2014 tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde ticareti suçundan yapılan yargılama sonucunda, değişen suç vasfına göre eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağından bahisle, Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/03/2016 tarihli ve 2015/60 esas, 2016/90 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/8. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine, ayrıca 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Dosya kapsamına göre, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle artık 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin geçerli olduğu ve aynı maddenin 8. fıkrasında bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı, söz konusu bu denetimli serbestlik tedbirleri arasında tedavi ve denetimli serbestlik düzenlemesinin bulunmaması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri ve tedavi uygulanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/03/2016 tarihli ve 2015/60 esas, 2016/90 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonucunda, “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” suçu nedeniyle yürütülen soruşturmalarda, öncelikle TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilecek, 3. fıkrası uyarınca da erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanacak, ayrıca gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilecektir.
Bununla birlikte, 6545 sayılı Kanun’la değişik TCK’nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan davalarda eylemin yargılama aşamasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğunun anlaşılması durumunda bu kez sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmesi öngörülmüş ve bu şekilde soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından verilen denetimli serbestlik ve gerekli görülmesi halinde tedavi kararlarının, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından verilmesinin sağlanması amaçlanmıştır. 6545 sayılı Kanun’un madde gerekçelerinde yer alan “Böylelikle, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının, kovuşturma aşamasında suçun vasfının değişmesi durumunda mahkeme tarafından verilmesi sağlanmaktadır.” ifadesine nazaran kanun değişikliğinin amacı da bu yöndedir. Bu şekilde, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının eylemi farklı nitelendirmesi sonucu hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan kişilere suçta vasıf değişikliğinin kabul edildiği hallerde kovuşturma aşamasında Mahkeme tarafından bu tedbirlerin verilmesi sağlanarak aynı suçu işlemiş olan kişiler arasında aynı kuralların uygulanmasına imkan sağlanmaktadır. Ceza adaleti de bunu gerektirir. Dolayısıyle, kişilerin uyuşturucu madde kullanmaktan uzak tutulmaları ve gerekli görülmesi halinde tedavilerinin yapılarak topluma kazandırılmalarına imkan sağlamak amacıyla, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin denetim süresi içinde yasada belirlenen süreler dahilinde denetimli serbestlik ve tedavi gibi yükümlülüklere hükmedilmesi kovuşturmayı yapan mahkemenin yetkisindedir. “Tedavi tedbiri” ile “tedaviye tabi tutulma” terimleri aynı anlamdadır.
Açıklanan nedenlerle, somut olayda uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan davalarda eylemin yargılama aşamasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, soruşturma aşamasında hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan sanık hakkında TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, aynı maddenin 3. fıkrasında düzenlenen denetimli serbestlik tedbirinin, gerek görülmesi halinde denetimli serbestlik tedbiri süre içerisinde tedavi tedbirinin de uygulanmasına karar verilmesi yasaya uygun olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/03/2016 tarihli ve 2015/60 esas, 2016/90 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.