Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/6817 E. 2017/5598 K. 09.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6817
KARAR NO : 2017/5598
KARAR TARİHİ : 09.11.2017

Adalet Bakanlığı’nın, 05/07/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine dair, Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2015 tarihli ve 2000/967 esas, 2006/169 sayılı ek kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01/08/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Hükümlünün 05/08/2000 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/1. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/04/2006 tarihli ve 2000/967 esas, 2006/169 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlandığı,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine aykırı davranıldığının ihbar edilmesi üzerine, mahkemece 18/09/2006 tarihinde hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
3- Hükümlünün bu kararı temyiz etmesi üzerine, Dairemizin 15/09/2014 tarihli ve 2012/1173 esas 2014/7749 sayılı ilamı ile aynen infaz kararının itiraz yasa yoluna tabi olduğu belirtilerek dosyanın mahalline iade edildiği, itiraz incelemesi yapan Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30/12/2014 tarihli ve 2014/1897 değişik iş sayılı kararı ile, aynen infaz kararının usulüne uygun bir karar olmadığı, derkenar şeklinde verilen bir karar olduğu gerekçeleri ile itiraz hakkında bir karar verilmeden, dosyanın yeniden değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine iade edildiği,
4- Bunun üzerine mahkemesince yapılan değerlendirme sonucu, Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2015 tarihli ve 2000/967 esas, 2006/169 sayılı ek kararı ile suç tarihinden itibaren dava zamanaşımının dolduğu gerekçesi ile «kamu davasının düşmesine» karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “1- Dosya kapsamına göre, sanık hakkında Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dava zamanaşımı süresi içerisinde mahkumiyet kararıyla birlikte tedavi ve denetimli serbestliğe hükmedildiği, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik gereklerine uygun davranmaması eyleminin artık infaza müteallik bir husus olduğu, ortada kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı varken artık ceza zamanaşımının söz konusu olacağı gözetilmeden, dava zamanaşımı dolduğundan bahisle yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde,
2- Sanık hakkında verilen 04/11/2015 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek, Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2015 tarihli ve 2000/967 esas, 2006/169 sayılı ek kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Hükümlü hakkındaki 12/04/2006 tarihli 1 yıl hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin mahkûmiyet hükmünün kesinleşmiş olması karşısında, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uygun davranmaması nedeniyle yapılan değerlendirme esnasında dava zamanaşımının dolduğundan bahisle kamu davasının düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı ise de, mahkûmiyet hükmünden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanun’a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası lehe hükümler içermekte olup, mahkemece 04/11/2015 tarihli karar ile yapılan değerlendirme esnasında, öncelikle hükümlü lehine uyarlama yapılması gerektiğinden, hükümlünün kanun yararına bozma talebine konu olan suçu, aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle daha önce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Hükümlü bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b) Hükümlü bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesi gerektiğinden, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; kamu davasının düşmesine ilişkin Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/11/2015 tarihli ve 2000/967 esas, 2006/169 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.