Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/6816 E. 2017/5599 K. 09.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6816
KARAR NO : 2017/5599
KARAR TARİHİ : 09.11.2017

Adalet Bakanlığı’nın, 19/07/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/03/2017 tarihli ve 2016/508 esas, 2017/218 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01/08/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 19/12/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olarak TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik ve tedavi tedbiri uygulanmasına, ayrıca denetimli serbestlik tedbiri kapsamında yüklenen yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurması veya kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
2- Şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan iki uyarıya rağmen yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi üzerine, kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılması isteğiyle kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/12/2015 tarihli ve 2015/472 esas, 2015/454 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, genel hükümlere göre CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 8. fıkra uyarınca 5 yıl denetim süresi belirlenmesine, ayrıca bu fıkranın (c) bendi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri olarak 1 yıl süre ile uyuşturucu ve alkol kullanımından kurtulması amacı ile rehberlik edecek uzman görevlendirilmesine karar verildiği,
4- Takip eden süreçte, sanığın genel hükümlere göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilen denetimli serbestlik tedbirine aykırı davrandığının bildirilmesi üzerine, mahkemece dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/03/2017 tarihli ve 2016/508 esas, 2017/218 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, genel hükümlere göre CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan, “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenleme ile aynı maddenin 11. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” biçimindeki düzenleme nazara alındığında, Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/12/2015 tarihli ve 2015/472 esas, 2015/454 sayılı kararı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesini müteakip, bu karar kapsamında verilen denetimli serbestlik yükümlülüklerine aykırı davranan sanık hakkında ihbar üzerine yapılan yargılama neticesinde, sanığın denetimli serbestlik yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerekirken ikinci kez hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/03/2017 tarihli ve 2016/508 esas, 2017/218 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Soruşturma aşamasında TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile denetimli serbestlik ve tedavi tedbiri uygulanmasına karar verilen sanığın yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi üzerine kamu davası açılarak yapılan yargılaması sonucunda 25/12/2015 tarihli karar ile mahkûmiyetine ve genel hükümlere göre CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 8. fıkra uyarınca 5 yıl denetim süresi belirlenmesine, ayrıca bu fıkranın (c) bendi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri olarak 1 yıl süre ile uyuşturucu ve alkol kullanımından kurtulması amacı ile rehberlik edecek uzman görevlendirilmesine karar verildiği, ancak sanığın denetimli serbestlik tedbiri kapsamında uygulanan 13/04/2016 tarihli bireysel görüşmesine katılmadığı ve 18/04/2016 tarihinde uyarıldığı, buna rağmen 24/10/2016 tarihli seminere de katılmayarak denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davrandığı anlaşıldığından, CMK’nın 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenleme uyarınca hükmün açıklanması gerektiği ve açıklanan hükümde yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, esasa etkili bir usul hatası yapılarak Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/03/2017 tarihli ve 2016/508 esas, 2017/218 sayılı kararında sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ayrıca gerekçe kısmında “hükmün açıklanmasına” karar verileceği yazıldığı halde, hüküm kısmında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği belirtilerek hükmün karıştırılması yasaya aykırı olup, hükmün karıştırılması halinde mahkemenin iradesi açık bir şekilde ortaya çıkmayacağından kazanılmış haktan da söz edilemeyeceğinden, kanun yararına bozma talebi bu nedenlerle yerindedir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/03/2017 tarihli ve 2016/508 esas, 2017/218 kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.