Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/5268 E. 2018/9673 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5268
KARAR NO : 2018/9673
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Mahkeme :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerekir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Buna göre, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına ilişkin çağrı yazısının… Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından sanığın soruşturma aşamasında 04.08.2014 tarihli savunmasında belirttiği adresine tebliğe çıkarılması yerine sanığın adres kayıt sisteminde bulunan adresine 09.03.2015 tarihinde tebliğe çıkarıldığı ve adresin boş olması nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildikten sonra bu kez 21.05.2015 tarihinde soruşturma aşamasında belirttiği adresine tebliğe çıkarıldığı ve sanığın taşındığından bahisle tebliğ edilemediği anlaşıldığından; 09.03.2015 tarihindeki tebligatın usulsüz olması karşısında ve hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan “kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” hükmü gereğince; sanığın 21.05.2015 tarihindeki ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.