Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/46 E. 2017/1488 K. 14.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/46
KARAR NO : 2017/1488
KARAR TARİHİ : 14.04.2017

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanığın Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 23/12/2011 tarihli 2010/497 esas ve 2011/329 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verildiği, bu kararın Dairemizin 02/10/2012 tarihli 2012/5759 esas ve 2012/14639 sayılı kararı ile, “Olayla ilgili tutanakların içeriğine ve dosyadaki diğer belge ve bilgilere göre; esrar elde etmek amacıyla ektiği kenevirlerin bir kısmının diğer sanıklar tarafından koparılıp alındığını fark eden sanığın, kenevirlerin geri kalan bölümlerini, işe yaramayacağını düşünerek yakmaya başladığı sırada olay yerine gelen görevliler tarafından yakalandığı, sanık hakkında izinsiz kenevir ekme suçundan Altınözü Asliye Ceza Mahkemesi’ne ayrı dava açıldığı, bu durumlara göre sanığın uyuşturucu madde temin etme ve bulundurma kastının bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması” gerekçesiyle bozulduğu, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 13/02/2013 tarihli 2012/250 esas ve 2013/21 sayılı karar ile Dairemizin bozma kararına direnildiği, bozma üzerine yapılan yargılama sonucu verilen 13/02/2013 tarihli hükmün sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilerek dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderildiği, 02/12/2016 tarihli 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesi uyarınca, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 07/12/2016 tarihli 2014/9 esas 2016/1100 sayılı karar ile dosya Dairemize gönderildiğinden, direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunması, direnme sonrası Mahkemenin gerekçesini genişletmesi ve genişletilen gerekçenin yerinde ve dosya içeriğine uygun olduğu anlaşılmakla, yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 14/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.