Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/3410 E. 2019/465 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3410
KARAR NO : 2019/465
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

Mahkeme :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : a) Mahkûmiyet ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri (tüm sanıklar hakkında)
b) Hükmolunan cezanın aynen infazı (sanık … hakkında)

Dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık … hakkında, 16.03.2010 tarihli mahkûmiyet hükmüne ilişkin gerekçeli karar, iddianamede yazılı olan “…” adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak ”muhatap tanınmıyor, adres yetersiz” diye iade edildiği, bunun üzerine “…” adresine tebliğe çıkarıldığı ancak “17 nolu daire yok” diye iade edilmesi üzerine …” adresine bu kez Tebligat Kanununun 35. maddesi’ne göre tebliğe çıkartılarak yapılmak istenen tebliğinin, aynı adreste daha önceden usulünce yapılmış tebligat bulunmadığından usulsüz olması nedeniyle bu mahkûmiyet hükmünün kesinleşmediği, dolayısı ile hükmün infaz işlemleri ile 26.01.2011 günlü “1 yıl hapis cezasının aynen infazına” dair ek kararın hukuken yok hükmünde oldukları ve temyiz isteğinin 16.03.2010 tarihli ilk hükme yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Sanık … hakkında, 16.03.2010 tarihli mahkûmiyet hükmüne ilişkin gerekçeli kararın, CMK 35/3. maddesi uyarınca “İlgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar, kendisine okunup anlatılır.” hükmüne uygun şekilde tebliğinin yapılması gerektiği halde; daha önce tebliğe çıkarılıp, tebliğ yapılamadığından iade edilen tebligat mazbatasının üzerine sanık tarafından imzalatılarak tebliğ edilmesi nedeniyle, yapılan tebligat usulüne uygun olmadığından; sanık …’ın temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkûmiyet hükümlerinin verildiği 16/03/2010 tarihinden, temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 22/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.