Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/2557 E. 2019/2936 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2557
KARAR NO : 2019/2936
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

Mahkeme : Çocuk Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca,ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”, karar verilmesinde,
b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan beraat kararı verilmiş ise, bu suç nedeniyle doğrudan denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanığın, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin sabit görülmesi halinde hakkında, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla, TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesinde,
2- İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün UYAP’ta kayıtlı evrakına göre, sanığın 12.06.2012 tarihinde gelerek denetime başladığı, ancak; 04.07.2012 tarihli tutanakta belirtildiği üzere 11.03.2010 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 2010/839 esas ve 2011/200 karar sayılı ilamı ile hükmolunun tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı nedeniyle, mevcut dosyanın bekletildiği belirtilip, yeniden 28.02.2013 tarihli çağrı yazısı hazırlanarak sanığa 12.03.2013’de tebliğ edildiği, 28.03.2013 tarihli uyarı yazısında ise sanığın 11.12.2012 tarihli görüşmeye katılmadığının belirtildiği, ancak bu tarihin belirtilen çağrı yazısından önce olması ve sanığın rehberlik görüşme çizelgesinin dosya içinde olmaması, UYAP’ta kayıtlı 12.04.2013 tarihli … tarafından düzenlenen denetim raporunda kendisinin dosyayı 01.03.2013 tarihinde aldığını, ancak imza föyüne ulaşamadığını, sanık 12.04.2013 tarihinde geldiğinde görüştüklerini belirtmesi karşısında; denetimli serbestlik dosyasının tamamının getirtilmesi, eğer denetimli serbestlik dosyasında bulunmuyor ise imza föyünün nerede olduğunun araştırılması, 11.12.2012 tarihli rehberlik görüşmesinin bu dosyaya mı, başka dosyaya mı ilişkin olduğu tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde,
Zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.