Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/1862 E. 2017/3159 K. 03.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1862
KARAR NO : 2017/3159
KARAR TARİHİ : 03.07.2017

İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında, İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu 18.02.2014 tarihinde 2013/348 esas ve 2014/37 karar sayı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş, hüküm sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 03.04.2017 tarihinde 2014/11080 esas ve 2017/1285 karar sayı ile sanık hakkındaki hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz yazısında; “Suç tarihi olan 31.05.2013 tarihinde sanık sevk ve idaresindeki motosiklette arkasında Mustafa isimli kişi olduğu halde seyir halinde iken, polis tarafından genel kontrol amaçlı durduruluyor. O sırada sanık …’in motosiklet kaskını kafasından çıkartırken kaskın içine küçük bir poşet koymaya çalıştığı polisce fark ediliyor. Bakıldığında 13 fişek esrar maddesi olduğu anlaşılıyor. 13 fişek esrarın toplam ağırlığı 2.71 gram olarak ölçülüyor.
Sanık … savunmasında içmek için 50 TL’ye satın aldığını savunuyor. Yolcu Mustafa uyuşturucudan haberi olmadığını beyan ediyor. Mustafa hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar veriliyor. Salih hakkında uyuşturucu kullanmak (TCK 191) ve satmak amacıyla uyuşturucu bulundurmak (188/3) suçlamalarından kamu davası açılıyor. Yerel Cumhuriyet savcısı mevcut delil durumuna göre sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu bulundurmak suçlamasından (TCK 191/1) mahkûmiyetine, satmak amacını gösterir delil olmadığından satmak amacıyla uyuşturucu bulundurmak suçlamasından ise beraatine karar verilmesini mütalaa ediyor.
Yerel mahkeme sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu bulundurmak suçlamasından beraatine, satmak amacıyla uyuşturucu bulundurmak suçlamasından TCK 188/3, 62 maddeleri uygulamasıyla 4 yıl 2 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar veriyor.
Sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının sanık lehine temyiz istemi üzerine dosyayı inceleyen Yüksek Yargıtay 20. Ceza Dairesi oyçokluğu ile yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar veriyor.
Dosya incelendiğinde sanığın üzerinde yakalanan 13 fişek şeklinde toplam 2.71 gram ağırlığında gelen ve kişisel kullanım sınırında kalan esrarı satacağına dair dosyada hiçbir ibare veya karine yok iken ve sanık kişisel kullanım için satın aldığını beyan etmiş iken, kullanma suçlamasından mahkûmiyet verilerek, satmak amacıyla bulundurmak suçlamasından ise beraat hükmü kurulması gerektiği düşünülerek, yerel mahkemenin aksi yöndeki kararının bozulması gerekirken, onanmasına dair yüksek mahkemenin değinilen kararı usul ve yasalara aykırıdır.” denilerek Dairemizin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün bu sebeple bozulması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Dairemizin itiraza konu kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının yerinde görülmediğine,
2- 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 2. fıkrası uyarınca itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE,
03.07.2017 tarihinde Üye …’ün itirazın kabulü ile hükmün bozulması gerektiğine ilişkin karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Dairemizin 03/04/2017 tarih ve 2014/11080 – 2017/1285 sayılı kararına yazdığım karşı oy gerekçesinde belirttiğim nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü gerektiği kanısında olduğumdan çoğunluğun aksi görüşüne katılmıyorum. 03.07.2017