Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/1851 E. 2019/114 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1851
KARAR NO : 2019/114
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

Mahkeme : Ağır Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2011 tarihli 2011/12 esas ve 2011/386 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verildiği, bu kararın sanık tarafından temyizi üzerine yapılan incelemesi sonucu Dairemizin 25.11.2013 tarihli 2012/22840 esas ve 2013/10640 sayılı kararı ile “Sanığın evinde yapılan arama sonrasında ele geçirilen 294 gramdan ibaret esrarı, kullanmak için bulundurduğuna ilişkin savunmasının aksine, kullanma dışında bir amaçla bulundurduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, sanığın eyleminin ‘kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma’ suçunu oluşturduğu; suç tarihinde sanığın idrarında esrar maddesine rastlandığına ilişkin doktor raporu bulunduğundan, hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dava açıldığı ve bu suçtan hakkında Ceyhan 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/1527 esas ve 2011/473 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği de anlaşıldığından, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması” gerekçesiyle bozulduğu, Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesince 08.05.2014 tarihli 2014/48 esas ve 2014/151 sayılı karar ile Dairemizin bozma kararına direnildiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, 02.12.2016 tarihli 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesi uyarınca direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunması, direnme sonrası mahkemenin gerekçesini genişletmesi ve mahkemenin genişletilen gerekçesinin suç vasfının, sanığın durumunun ve suçunun sübutunun belirlenmesi bakımından yerinde olduğu anlaşılmakla, Dairemizin 25.11.2013 tarihli 2012/22840 esas ve 2013/10640 sayılı kararının kaldırılarak, 08/05/2014 tarihli direnme kararının incelenmesinde;
24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas; 2015/185 karar sayılı iptal kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 08/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.