Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/144 E. 2017/4703 K. 12.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/144
KARAR NO : 2017/4703
KARAR TARİHİ : 12.10.2017

Adalet Bakanlığı’nın, 05/01/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık …’in 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 191/6. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/03/2016 tarihli ve 2015/547 esas, 2016/174 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/01/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 14.06.2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma evresinde, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği; ayrıca yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar edilmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edildiği,
2- Şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için yapılan ilk tebligata uyarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı ancak daha sonra yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine uyarıldığı, yapılan uyarıya rağmen yeniden yükümlülüklerini ihlal etmesi üzerine TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca “…tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği…” gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, 22.10.2015 tarihli iddianame ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılması isteğiyle sanık hakkında kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/03/2016 tarihli ve 2015/547 esas, 2016/174 sayılı kararı ile suç tarihinde yürürlükte olup ceza miktarı bakımından sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 191/6. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Dosya kapsamına göre, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu’nun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanık hakkında dosya arasında bulunan adli sicil kaydına göre daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmadığı da dikkate alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/03/2016 tarihli ve 2015/547 esas, 2016/174 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkında yargılama konusu olan 14.06.2014 tarihli suça ilişkin olarak 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.11.2014 tarihli kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ancak sanığın yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine 6545 sayılı Kanun’la değişik TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, hakkında daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ancak yükümlülüklerini ihlal ederek hakkında kamu davası açılan sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’la 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenlemenin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Zira, yargılama konusu olan 14.06.2014 tarihli suça ilişkin olarak yürütülen soruşturma esnasında 28.06.2014 tarihinde 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girmiş ve bu kanunla değiştirilen TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca şüpheli lehine uygulama yapılarak öncelikle kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiş, ancak şüpheli bu tedbiri ihlal etmiştir. 6545 sayılı Kanun’la 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının zorunlu olduğu durum, 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce yapılan ve sanık hakkında doğrudan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan kovuşturmalara ilişkindir, 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra yapılan soruşturmalarda suç tarihine bakılmaksızın öncelikle şüpheli lehine olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilerek, denetimli serbestlik tedbiri uygulanacağı ve şartları yerine getirildiğinde “kovuşturmaya yer olmadığına” kararı verilmek suretiyle lehe düzenlemeler soruşturma aşamasında tatbik edileceği için, ihlal nedeniyle 191. maddenin 4. fıkrası gereğince kamu davası açılması halinde geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin şartları oluşmayacaktır.
Açıklanan nedenlerle, hakkında daha önce 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilerek denetimli serbestlik tedbiri uygulanan, böylece soruşturma aşamasında 6545 sayılı Kanunla TCK’nın 191. maddesinde yapılan lehe düzenlemelerden faydalanan, ancak yükümlülüklerini ihlal ederek hakkında kamu davası açılan sanık hakkında tekrar TCK’nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün olmadığından kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; sanığın mahkûmiyetine ilişkin Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/03/2016 tarihli ve 2015/547 esas, 2016/174 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.