Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2017/1366 E. 2019/393 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1366
KARAR NO : 2019/393
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki ilk beyanını, suç konusu madde ile ilgili ekspertiz raporu veya tahlil raporunu, olay tutanağını ve diğer sanıkların beyanlarını içeren 2012/176 esas sayılı dosyanın, incelenen dosya arasında bulunmadığının anlaşılması karşısında, eksik evrakın aslı veya onaylı örneğinin temin edilip bu dosya içerisine konulmak suretiyle, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığın suçunun sübuta erdiğinin kabul edilmesi durumunda, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”, karar verilmesinde,
b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan beraat kararı verilmiş ise, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanığın, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin sabit görülmesi halinde hakkında, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla, TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesinde,
Zorunluluk bulunması,
3- Kabule göre; nüfus kaydına göre 19/06/1994 doğumlu olan sanığın suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu ve suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmediğinin anlaşılması karşısında, kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 21/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.