Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2016/396 E. 2017/1513 K. 17.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/396
KARAR NO : 2017/1513
KARAR TARİHİ : 17.04.2017

Adalet Bakanlığı’nın, 01.12.2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkında Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2015 tarihli ve 2014/271 esas, 2015/223 sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23/12/2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 10/08/2010 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle İnegöl (kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/11/2011 tarihli ve 2010/1219 esas, 2011/1139 sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin olarak verilen kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, 30.04.2013 tarihinde sanıktan alınan örneklerde uyuşturucu madde tespit edildiğinin bildirilmesi üzerine, sanığın yeniden uyuşturucu madde kullandığı belirtilerek suç duyurusunda bulunulduğu ve yapılan yargılama sonucunda Akhisar (kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/12/2013 tarihli ve 2013/595 esas, 2013/740 sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin olarak verilen kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
3- Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine aykırı davranması üzerine, yargılamaya devam edilerek, Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2015 tarihli ve 2014/271 esas, 2015/223 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanığa tebliğ edildiği ancak süresinde yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
4- Karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine, mahkemece 19.06.2015 tarihli ek karar ile infazın durdurulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı sanık hakkında yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında sanığın ikinci kez aynı suçu işlediği ve açılan kamu davası sonucunda hakkında yeniden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunduğu, bu kararın infazı sırasında sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine bu kez mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; karar tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2015 tarihli ve 2014/271 esas, 2015/223 sayılı hükmünün bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında işlenen suça ilişkin kovuşturma şartı ortadan kalktığından, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında işlenen suça ilişkin “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğu cihetle,
Somut olayda, İnegöl (kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/11/2011 tarihli ve 2010/1219 esas, 2011/1139 sayılı kararı ile hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında işlenen ikinci suça ilişkin “davanın düşmesine” karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2015 tarihli ve 2014/271 esas, 2015/223 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2015 tarihli ve 2014/271 esas, 2015/223 sayılı kararına ilişkin davanın CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.