Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2016/3143 E. 2017/4926 K. 19.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3143
KARAR NO : 2017/4926
KARAR TARİHİ : 19.10.2017

Adalet Bakanlığı’nın, 11/08/2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü … hakkında yasaklanmış hakların geri verilmesinin talep edilmesi üzerine, hükümlü hakkında yasaklanmış hak bulunmadığının tespitine ilişkin Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/02/2014 tarihli ve 2014/77 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29/09/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 22/04/2008 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 191/6. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16/02/2010 tarihli ve 2008/367 esas, 2010/55 sayılı kararının 11/03/2010 tarihinde kesinleştiği ve 08/10/2011 tarihinde infaz edildiği,
2- Hükümlünün yasaklanmış haklarının iade edilmesini talep etmesi üzerine, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/02/2014 tarihli ve 2014/77 değişik iş sayılı kararı ile “hükümlü hakkında yasaklanmış hak bulunmadığının tespitine” karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın esrar içmek suçundan almış olduğu mahkumiyet kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 14 ve geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun’un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, somut olayda mahkemesince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin 08/10/2011 tarihinde infaz edilmiş sayılması nedeniyle hak yoksunluğu ve güvenlik tedbirlerinin sona ereceğinden yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespitine ilişkin karar verildiği anlaşılmakla, her ne kadar sanık hakkındaki mahkumiyet kararında her hangi bir hak yoksunluğu yer almasa da sanık hakkında adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, sanığın cezasının infaz edildiği tarih olan 08/11/2011 tarihinden itibaren 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesinde yer alan 3 yıllık sürenin geçmiş olduğu ve sanığın daha sonra yeni bir suç işlemediği anlaşılmakla, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
denilerek, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/02/2014 tarihli ve 2014/77 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konuyla İlgili Hukuksal Düzenlemeler:
a) 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun “Yasaklanmış Hakların Geri Verilmesi” başlıklı 13/A maddesi:
(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
 a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
 b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması  gerekir.
(2) Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.
(3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.
(4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.
(5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.
(6) Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adlî sicil arşivine kaydedilir.
(7) Yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulması nedeniyle oluşan bütün masraflar hükümlü tarafından karşılanır.
D) Konunun Değerlendirilmesi:
28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, hükümlünün mahkûmiyetine ilişkin Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16/02/2010 tarih ve 2008/367 E; 2010/55 K. sayılı hükmüyle ilgili uyarlama yapılması ve yeniden kurulacak hükmün sonuçlarına göre, mennu hakların iadesi konusunun karara bağlanması mümkün görülerek, kanun yararına bozma isteği hakkında, talebe konu edilen karar tarihi itibari ile inceleme yapılmıştır.
Somut olayda, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı suç ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği ve 53. madde uyarınca hapis cezasının kanunî sonucu olan hak yoksunluklarına hükmedildiği, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmesi üzerine de aynı Kanun’un 191/7. maddesi uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası 08/10/2011 tarihinde infaz edilmiş sayılarak arşiv kaydına alındığı anlaşılmıştır.
Daha sonra, hükümlünün 29.01.2014 tarihli dilekçe ile yasaklanmış haklarının iade edilmesini talep etmesi üzerine, her ne kadar Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/02/2014 tarihli ve 2014/77 değişik iş sayılı kararı ile, hükümlünün yasaklanmış bir hakkının bulunmadığı, zira TCK’nın 53. maddesi uyarınca hapis cezasının kanunî sonucu olarak hükmedilen hak yoksunlukların cezanın infazı ile birlikte sona ereceği, hükümlünün de cezasını infaz ettiğinden dolayı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hükmedilmiş olan hak yoksunluklarının kendiliğinden kalkacağı, hükümlü hakkında başka da bir hak yoksunluğuna hükmedilmemiş olduğu gerekçeleri ile “hükümlü hakkında yasaklanmış hak bulunmadığının tespitine” karar verilmiş ise de,
Hükümlülük kararında açıkça hükmedilmese bile bir suçtan mahkûmiyetin doğal neticesi olarak Anayasa’nın 76. maddesi ve diğer özel kanunlarda yer alan “seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma”, “kamu hizmetlerinden yasaklanma”, “memuriyetten mahrumiyet” gibi, bir suçtan mahkûmiyetin sonucu olan hak yoksunluklarının yasak hakların geri verilmesi yoluyla giderilebileceği, somut olayda da hükümlünün infaz edilmiş sayılarak arşiv kaydına alınmış olan 1 yıl 15 gün hapis cezasına mahkûmiyetinin yukarıda bahsedilen hak yoksunluklarına yol açacağı cihetle,
Uyuşturucu madde kullanmak suçundan verilen hapis cezasına mahkûmiyetin doğal sonucu olarak yasaklanan haklarının geri verilmesi talebinde bulunan hükümlünün hukuki durumunun 5352 sayılı Yasa’nın 13/A maddesinde belirtilen şartlar ışığında değerlendirilerek, 1 yıl 15 gün hapis cezasının infaz tarihi olan 08/10/2011 tarihinden itibaren, hükümlünün talep tarihi olan 29.01.2014 tarihinde ve “yasaklanmış hak bulunmadığının tespitine” ilişkin karar tarihi olan 05.02.2014 itibari ile henüz 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun “Yasaklanmış Hakların Geri Verilmesi” başlıklı 13/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması” şartının gerçekleşmediği gözetilerek yasaklanmış hakların geri verilmesi talebinin bu gerekçe ile “reddine” karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçeyle “yasaklanmış hak bulunmadığının tespitine” karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi sonucu bakımından yerinde görülmüştür.
E) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; “yasaklanmış hak bulunmadığının tespitine” ilişkin Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/02/2014 tarihli ve 2014/77 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 19.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.