YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2653
KARAR NO : 2020/9157
KARAR TARİHİ : 16.12.2020
Mahkeme : İZMİR 8. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
2- Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma
3- Suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
4-Örgüt faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma
5- Uyuşturucu madde ticareti yapma
6- 6136 sayılı Kanuna muhalefet
7- Tefecilik
8- Yağma
9- Tehdit
Hükümler : 1- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme (sanıklar … ve … hakkında mahkûmiyet)
2- Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ( sanıklar …, … ve … hakkında mahkûmiyet; sanıklar …, …, …, … ve … hakkında beraat)
3- Suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme (sanık … hakkında mahkûmiyet)
4- Örgüt faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma (sanıklar …, … ve … hakkında mahkumiyet)
5- Uyuşturucu madde ticareti yapma (sanıklar …, …, … …, …, …, … ve … hakkında mahkumiyet; …, … ve … hakkında beraat)
6- 6136 sayılı Kanuna muhalefet (sanıklar …, …, … ve … … hakkında mahkûmiyet)
7- Tefecilik (sanıklar …, … ve … hakkında mahkûmiyet; sanık … hakkında beraat)
8- Tehdit (sanıklar …, … ve … hakkında mahkûmiyet)
9- Yağma (sanık … hakkında mahkûmiyet)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Tebliğnamede sanık olarak belirtilen …, …, …, …, … hakkındaki hükümlere yönelik herhangi bir temyiz talebi bulunmadığından, bu sanıklar inceleme dışı tutulmuştur. Sanık …’ın her ne kadar …’a yönelik tehdit eylemi incelenmiş ise de sanığın bu eylemine yönelik temyiz talebi bulunmadığı anlaşılmıştır. Yine tebliğname içeriğinde …’in sehven … olarak belirtildiği anlaşılmıştır. Ayrıca sanık … hakkında Maliye Bakanlığı tefecilik suçundan hüküm kurulmadığı için temyiz isteminde bulunmuş ise de, bu hususta mahkemece karar verildikten sonra temyiz ilcelemesinin mümkün olduğu görülmüştür.
1- ”Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçundan sanıklar …, … ve … hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteklerinin incelenmesinde:
Sanıkların sorgu tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA; bozma sebebine göre, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- ”6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçundan sanıklar …, … …, … ve … hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteklerinin incelenmesinde:
Suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında öngörülen 12 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
3- ”Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçundan sanıklar …, … ve … hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz isteklerinin incelenmesinde:
Suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında öngörülen 12 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
4- ”Suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçundan sanık … hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde:
Suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında öngörülen 12 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
5- ”Tefecilik” suçundan sanıklar …, …, … ve … hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafileri ve katılan … vekilinin temyiz isteklerinin incelenmesinde:
Suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında öngörülen 12 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
6- Mağdurlar …, …, …, …, …, …’ya karşı işlenen tehdit suçlarından sanık … hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz isteğinin; Mağdurlar …, …, …, …, …’ya karşı işlenen tehdit suçlarından sanık … hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz isteğinin; mağdur …’a karşı işlenen tehdit suçundan sanık … hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde:
Suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında öngörülen 12 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
7- Sanık … … hakkında ”uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Diğer sanıkların eylemleri ile ilgisi olduğuna ilişkin soyut ve değişik anlamlara gelebilecek suç tarihi ile arasında zaman dilimi bulunan iletişimin tespiti tutanakları dışında, sanıkta ele geçirilen ve kişisel kullanım sınırında olan uyuşturucu maddeleri sanığın kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin savunmasının aksine, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, fiilin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu; ancak; suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında öngörülen 12 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
8- Sanık … hakkında ”suç işlemek amacıyla kurulan örgütü yönetme” suçundan, sanıklar … ve … hakkında ”uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
9- Sanıklar …, … ve … hakkında ”uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen hükümlerin incelenmesinde:
Sanık … hakkında verilen mahkûmiyet hükmünü, Cumhuriyet savcısının, sanığın beraatine karar verildiğini belirterek mahkûm olması yönünde sehven temyiz ettiği anlaşıldığından, sanığın temyiz talebine hasren inceleme yapılmıştır.
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunun 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşıldığından, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık … müdafii ile sanıklar … ve …’un yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
10- Sanık … hakkında mağdur …’a karşı ”yağma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunun 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşıldığından, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
11- Sanık … hakkında ”suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek için örgüt kurmak” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibarıyla devamlılık göstermesi; oluşumun yapısı ve üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması; üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanması gerekir. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur bakımından somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir.
Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
Somut olaylarda, sanıklar arasında hiyerarşik ilişki bulunduğu ve yapılanmanın üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazandığı konusunda yeterli ve kesin delil bulunmadığı, TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
12- Sanıklar …, … ve … hakkında ”örgüt faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
(11) numaralı bozma nedenine göre, koşulları bulunmadığı gözetildiğinde, sanık …’ın kurduğu örgüte sanıklar … ve …’in üye oldukları değerlendirilerek sanıkların cezasından TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrası uyarınca artırım yapılmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
13- Sanık … hakkında ”uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık … hakkında verilen mahkûmiyet hükmünü, Cumhuriyet savcısının, sanığın beraatine karar verildiğini belirterek mahkûm olması yönünde sehven temyiz ettiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin talebine hasren inceleme yapılmıştır.
a) Gerekçeli kararda 16/05/2008 tarihinde sanık …’ta ele geçirilen uyuşturucu madde ile sanığın ilişkilendirildiği anlaşıldığından, bu olaya ilişkin olay tutanağı, ekspertiz raporu ve soruşturma evrakının dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, bu belgelerin aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek denetime imkan verecek şekilde bu dosya içinde bulundurulması gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
b) CMK’nın 193. ve 195. maddelerine aykırı olarak sanığın savunması alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, sair yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
14- Sanık … hakkında ”uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
Anayasanın 141/3. ve CMK’nın 230/1. maddeleri gereğince hükmün gerekçe bölümünde, sanığın lehindeki ve aleyhindeki tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi ve ulaşılan kanıya göre sanığın sabit kabul edilen fiilinin delilleri gösterilerek eyleminin nitelendirilmesi, sonucuna göre tüm deliller irdelenip tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken gerekçesiz hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
15- Sanıklar … ve … hakkında …’a yönelik ”tehdit” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Oluş, dosya kapsamı, mağdurun kolluk beyanı ve tape kayıtlarına göre, sanıkların hukuken korunmayan tefecilik yolu ile mağdurun yeğeni Hüseyin’e verdikleri parayı tahsil edebilmek amacıyla mağduru aracına bindirdikleri ve borcu ödemezse yeğenini dağa kaldıracağı, yeğenini göremeyeceği şeklinde tehditte bulunmak suretiyle ”nitelikli yağmaya teşebbüs” suçunu işledikleri anlaşıldığı halde suç vasfında yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında ”tehdit” suçundan hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık … müdafii, sanık … ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
16-Sanık … hakkında ”uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen beraat hükmün incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde, sanığın 04/08/2016 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında; bu hususun araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
16/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.