Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2016/2249 E. 2018/9810 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2249
KARAR NO : 2018/9810
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”, karar verilmesi,
b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan beraat kararı verilmiş ise, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanığın, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin sabit görülmesi halinde hakkında, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla, TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesi,
Gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de, sanığın 27/08/2012 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ederek tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamasından sonra, tedbirin infazı esnasında 11/07/2013 tarihli rehberlik görüşmesine katılmadığı gerekçesi ile 19/07/2013 tarihinde tedbirin infazına son verilerek yargılamaya devam edilmiş ise de, …Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 2012/718 sayılı dosyası kapsamında bulunan “imza kontrol çizelgesi” nde 11/07/2013 tarihli görüşmeye ilişkin bölümde sanığın imzasının bulunduğu ve bir sonraki görüşme günü olan 12/08/2013 tarihinin kendisine bildirildiği anlaşılmakla, sanığın bu görüşmeye katılıp katılmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi,
Gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.