Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2016/1492 E. 2016/2111 K. 08.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1492
KARAR NO : 2016/2111
KARAR TARİHİ : 08.09.2016

Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihi : 2012
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz Edenler : Sanıklar T…, A…, S… ve K..’in müdafileri ile sanıklar H.. ve S…

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık T… müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan gönderdiği 26.12.2014 ve 29.12.2015 tarihli dilekçelerindeki “dosyamın onanmasını istiyorum” şeklindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Sanıklar S…, H.., S…ve K… hakkındaki hükümlerin incelenmesi:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan “velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından yoksunluklarının, sadece kendi altsoyları üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmelerine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden, tümü için koşullu salıverilmelerine kadar sürmesine karar verilmesi,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar S… ve K..’in müdafileri ile sanıklar S..ve H…’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanık A…hakkındaki hükmün incelenmesi:
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmolunan hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrası, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulunmayan sanığın savunmasının aksine, suçları sabit kabul edilen diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine veya 15.01.2012 tarihinde ele geçen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
08.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.