Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2016/142 E. 2020/9657 K. 24.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/142
KARAR NO : 2020/9657
KARAR TARİHİ : 24.12.2020

Mahkeme : ANKARA 11. Ağır Ceza Mahkemesi
…,…
…,…

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

1-Sanık … hakkında vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükme 14. bent olarak “Sanık … kendini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 2.400 TL avukatlık ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar …,…,…,…,… hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan, sanıklar…,…,…,… hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanıkların eylemlerine uyan suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, dava zamanaşımı süresinin 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olduğu, sanıklar hakkında zamanaşımını kesen en son işlem olan 31/05/2012 tarihli mahkûmiyet kararından inceleme tarihine kadar 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu ve zamanaşımını kesen bir nedenin tespit edilemediği anlaşıldığından; hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
3-Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP aracılığı ile MERNİS’ten çıkartılan ve dosyaya konulan nüfus kaydında sanığın 26/05/2018 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
4-Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme ve suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP aracılığı ile MERNİS’ten çıkartılan ve dosyaya konulan nüfus kaydında sanığın 03/12/2018 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
5-Sanıklar …,… hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu,5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek için örgüt kurma” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin ./..
bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibarıyla devamlılık göstermesi; oluşumun yapısı ve üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması; üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanması gerekir. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur bakımından somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir.
Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
Somut olaylarda, sanıklar arasında hiyerarşik ilişki bulunduğu ve yapılanmanın üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazandığı konusunda yeterli ve kesin delil bulunmadığı, TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
6-Sanıklar …,… hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık … hakkındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile ilgili bozma nedenine ve tüm dosya kapsamına göre, koşulları oluşmadığı halde, sanıkların cezasından TCK‘nın 188. maddesinin 5. fıkrası uyarınca artırım yapılması,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
7) Sanıklar …,…,…,…,…,…,… hakkında suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, uyuşturucu madde ticareti yaptıklarına dair, soyut ve değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları ile haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan şahısların kollukta müdafileri olmadan alınan beyanları dışında, sanıkların bu kişilere uyuşturucu madde sattıklarına ve ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgileri olduğuna ilişkin kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
24/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.