Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/5953 E. 2015/33419 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5953
KARAR NO : 2015/33419
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/362332

Adalet Bakanlığı’nın 23.10.2015 tarih ve 94660652-105-34-5899-2015-21809/69093 sayılı yazısı ile, kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alma suçlarından hükümlü İ.. D.. hakkında Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.03.2015 tarihli 2014/825 esas ve 2015/187 karar sayılı, Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.02.2015 tarihli ve 2014/1142 esas ve 2015/129 karar sayılı mahkûmiyet hükümlerinin kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.11.2015 tarihli ve 2015/362332 sayılı ihbar yazısı ekinde dosyaların Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosyalar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 16.10.2013 tarihinde kolluk görevlilerini gören sanığın, elindeki poşeti bir ağacın altına bıraktığı, görevlilerce alınan poşetin içinde 6 fişek halinde bitkisel madde ile 2 adet tabletin bulunduğu, 0,6 gram ağırlığındaki bitkisel maddenin AM-2201 etken madde içeren sentetik kannabinoid isimli uyuşturucu madde ve 0,5 gram ağırlığındaki 2 adet tabletin ise MDMA etken madde içeren uyarıcı madde olduğunun tespit edildiği; sanığın bu maddeleri kullanmak için Yavuz Sultan Selim Mahallesi’nden satın aldığını söylediği; Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.11.2013 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında, “kullanmak için uyuşturucu madde satın alma” suçundan Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi’ne kamu davası açıldığı; bu Mahkeme tarafından 20.03.2014 tarihinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 31.03.2014 tarihinde kesinleştiği; 30.09.2014 tarihinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması üzerine, Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 10.02.2015 tarihinde sanığın TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrası gereğince “1 yıl hapis cezası” ile cezalandırılmasına, sanık hakkında TCK’nın 53 ve 58. maddelerinin uygulanmasına karar verildiği, hükmün 09.03.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
2- 28.10.2013 tarihinde kolluk görevlilerinin sanığın elinde bir sigara ve bir paketçik gördükleri, elindekilerin ne olduğunun sorulması üzerine sanığın bu maddeleri teslim ettiği, sigara içinde 0,4 gram tütünle karışık ve paketçikte 0,1 gram AM-2201 etken madde içeren sentetik kannabinoid isimli uyuşturucu madde olduğunun tespit edildiği; sanığın bu maddeleri içmek için 20 TL karşılığında Esenler’de bir kişiden satın aldığını söylediği; Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28.11.2013 tarihli iddianamesiyle, 28.10.2013 tarihinde “kullanmak için uyuşturucu madde satın alma” suçundan Bakırköy 5. Sulh Ceza Mahkemesi’ne kamu davası açıldığı; bu Mahkeme tarafından 02.12.2013 tarihinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 19.02.2014 tarihinde kesinleştiği; sanığın 30.09.2014 tarihinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması üzerine, Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 10.03.2015 tarihinde sanığın TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi gereğince “10 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına, sanık hakkında TCK’nın 53 ve 58. maddelerinin uygulanmasına karar verildiği, hükmün 20.03.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Sanık İ.. D.. hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 12/11/2013 tarihli ve 2013/100651 soruşturma, 2013/4040 esas numaralı iddianamesi ile 16/10/2013 tarihinde meydana gelen olay sebebi ile hakkında kullanmak için uyuşturucu madde satın almak suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmasını müteakip, bu kez 28/10/2013 tarihinde meydana gelen olay nedeni ile aynı sanık hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2013 tarihli ve 2013/115868 soruşturma, 2013/47026 esas sayılı iddianamesi ile kullanmak için uyuşturucu madde satın almak suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılarak, Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/825 esas sayılı dosyası üzerinden ve Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1142 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamalar neticesinde sanığın kullanmak için uyuşturucu madde satın almak suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanığın üzerinde 16/10/2013 tarihinde uyuşturucu madde bulunması üzerine hakkında kullanmak üzere uyuşturucu madde satın almak suçundan soruşturma açıldığı, bu soruşturma ile ilgili dava açılmadan önce ve olaydan 12 gün sonra yine sanığın üzerinde uyuşturucu madde bulunduğunun tespit edildiği, böylelikle sanığın aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında kullanmak için uyuşturucu madde satın almak ya da bulundurmak fiilini değişik zamanlarda iki kez işlediği bu eylemlerin 5237 sayılı Kanunun 43. maddesi uyarınca zincirleme suçu oluşturduğu dikkate alınıp, davaların birleştirilmek sureti ile sanık hakkında tek bir hüküm kurulması gerekirken, her bir eylem için sanık hakkında ayrı ceza tayin edilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi ile Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nin belirtilen kararlarının kanun yararına bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanığın, kullanmak için satın alıp bulundurduğu uyuşturucu madde 16.10.2013 tarihinde ele geçirilmiş, bu suç nedeniyle henüz dava açılmadan önce sanığın sonradan satın alıp bulundurduğu uyuşturucu madde ise 28.10.2013 tarihinde ele geçirilmiştir. İki suç arasında hukuksal kesinti bulunmamaktadır. Sanık her iki suçu, 12 gün arayla ve bir suç işleme kararının (uyuşturucu madde kullanma suçu) icrası kapsamında işlemiştir. Başka bir anlatımla zincirleme suç oluşmuştur.
Zincirleme suç söz konusu olduğunda, TCK’nın 43. maddesi uyarınca, daha ağır sonuç doğuran suçtan hüküm kurulması ve diğer suç nedeniyle ise cezanın artırılması gerekir.
Somut olayda, zincirleme suç oluşturan aynı nitelikteki iki suç nedeniyle farklı mahkemelere iki ayrı dava açılması üzerine, ayrı ayrı mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır.
D) Karar: Açıklanan nedenlere göre;
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında 16.10.2013 ve 28.10.2013 tarihlerinde iki kez “kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alıp bulundurma” suçunu işlediği ve bunların “zincirleme suç oluşturduğu” gözetilmeden, iki ayrı suçtan mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı ve kanun yararına bozma talebi yerinde olduğundan;
1- Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.02.2015 tarihli 2014/1142 esas ve 2015/129 karar sayılı mahkûmiyet hükmü ile Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.03.2015 tarihli 2014/825 esas ve 2015/187 karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA,
2- CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetki uyarınca ve Mahkemelerin uygulamaları da gözetilerek;
a) Sanık İ.. D..’ın, daha ağır sonuç doğuran 10.02.2013 tarihli suçu esas alınarak “kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alıp bulundurma” suçundan, TCK’nın suç tarihinde yürürlükte olan 192. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
b) Zincirleme suç nedeniyle TCK’nın 43. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi gereğince cezanın dörtte bir oranında artırılarak, sanığın 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
c) Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasına,
d) Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 28.10.2008 tarihinde 2007/104 esas ve 2008/390 karar sayı ile sanığın 4 yıl 2 ay hapis ve 80 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün 28.10.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, tekerrür oluşturan bu mahkûmiyeti nedeniyle, sanık hakkında TCK’nın 6 ve 7. fıkraları gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,
e) 80 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline
Dosyaların Adalet Bakanlığı aracılığı ile Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi ve Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesine, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.