Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/5579 E. 2016/233 K. 26.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5579
KARAR NO : 2016/233
KARAR TARİHİ : 26.01.2016

Tebliğname No : 10 – 2015/368811
Mahkeme : KIRIKKALE Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi – Numarası : 15/09/2015 – 2015/36 esas ve 2015/161 karar
Suç : Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma (tüm sanıklar hakkında)

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık B..müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, yasal süreden sonra olması, 5320 sayılı Yasa’nın 8. maddesinin 1. fıkrası ile CMUK’nın 318 ve CMK’nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek, temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
A) Sanıklar T.., İ.. ve L.. hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Sanıklar T.. ve İ..’nın farklı tarihlerde uyuşturucu madde sattıklarının kabul edilmesine rağmen, sanıklar hakkında zincirleme suçla ilgili TCK’nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ve sanık L..’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık B..hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hakkındaki soruşturma ayrılan şüpheli Ü..’ın soyut beyanı dışında aleyhinde delil bulunmadığı aşamada kullanma sınırları içindeki 0,03 gr eroini ve 2 adet MDMA içeren hapı Ü.. ve arkadaşı Ş..’ya kullanmaları için temin ettiğini beyan ederek, suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık hakkında TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında yer alan etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve hükmün iptal edilen yoksunlukları da kapsaması nedeniyle, sözü edilen maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, resen de incelemeye tabi hükmün BOZULMASINA,
26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.