YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5442
KARAR NO : 2016/49
KARAR TARİHİ : 12.01.2016
Tebliğname No : 10 – 2010/257164
Mahkeme : İZMİR 8. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi – Numarası : 24/11/2009 – 2009/77 esas ve 2009/350 karar
Suçlar : 1- Uyuşturucu madde ticareti yapma (sanıklar F…t ve A.. hakkında)
2- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma (sanık Ş..hakkında)
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık Ş.. hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararının incelenmesi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemiz çoğunluğu tarafından da benimsenen 20.03.2012 tarih ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanun’la eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, Başkan vekili ……. karşı oyu ve oyçokluğuyla,
A) Sanıklar F.. ve A..hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, oybirliğiyle;
12/01/2016 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
(sanık Ş….. hakkındaki kararla ilgili)
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2011/785-2012/101 ve Dairemizin 2011/10681- 2012/7975 sayılı kararlarına yazdığım karşı oy gerekçelerimde açıkladığım nedenlerle;
TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrasına 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce, belirtilen fıkra gereğince verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin hüküm niteliğindeki kararlara karşı başvurulacak kanun yolunun, hüküm tarihi itibarıyla “itiraz” olmayıp “temyiz” olduğu ve hükümlerin incelenmesi gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyorum. 12.01.2016