Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/5389 E. 2015/33076 K. 27.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5389
KARAR NO : 2015/33076
KARAR TARİHİ : 27.11.2015

Tebliğname No : KD – 2015/353651
İtiraz Yazısının Tarihi- Sayısı : 12/11/2015 -2015/353651
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin (kapatılan) 26/04/2013
tarihli 2009/238 esas ve 2013/61 karar sayılı mahkûmiyet
hükmü
Suçlar : 1- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme,
2- Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde
ticareti yapma

İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, ayrıca örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından sanık N.. P.. hakkında, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce (kapatılan) yapılan yargılama sonucu 26/04/2013 tarihinde 2009/238 esas ve 2013/61 karar sayı “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgütte yönetici olma” ve “örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma” suçlarından mahkûmiyet hükümleri kurulmuş; hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 04/12/2014 tarihinde 2014/9730 esas ve 2014/13327 karar sayı ile ve oyçokluğuyla hükümlerin onanmasına karar verilmiş; Başkan vekili A.. K.. ve Üye M. İ.. Y.., sanık hakkında belirtilen her iki suç nedeniyle beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulmasının yasaya aykırı olduğu ve bu nedenle hükümlerin bozulması gerektiği gerekçesiyle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz yazısında özetle; “Sanık Nasrettin hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulurken kanıt olarak iletişim tutanaklarına dayanılmıştır. 06.12.2010 tarihinde uyuşturucu madde ele geçirilmiş olup, sanığın son telefon konuşması 22.06.2010 tarihlidir. Başka bir ifadeyle, olaydan yaklaşık 6 ay öncesine kadar sanığın, suçları sabit olan diğer sanıklarla herhangi bir telefon konuşması yoktur. Mevcut telefon konuşmaları ise somut olay ve olgularla örtüşmemektedir. Savunmasının aksine, sanığın atılı

suçları işlediğine ilişkin kesin ve inandırıcı delil bulunmamaktadır. Belirtilen izah karşısında, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği düşünüldüğünden, Dairenin kararına itiraz edilmiştir.” denilerek, Dairemizin sanık hakkındaki onama kararının kaldırılması ve yerel Mahkemenin sanık Nasrettin hakkında verdiği mahkûmiyet hükümlerinin bozulması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ
Sanık Nasrettin aleyhinde, diğer sanıklardan Mustafa, Murat ve Burhan’la yaptığı telefon konuşmaları dışında delil bulunmamaktadır. Sanık en son telefon konuşmasını ise olaydan yaklaşık 6 ay önce 22.06.2010 tarihinde yapmıştır. Başka bir anlatımla sanık, olaydan yaklaşık 6 ay öncesine kadar, suçları sabit olan diğer sanıklarla herhangi bir telefon konuşması yapmamıştır.
Sanığın mevcut telefon konuşmaları ise, somut olay ve olgularla örtüşmemektedir. Savunmasının aksine, ele geçirilen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna veya suçları sabit olan diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine, dolayısıyla atılı suçları işlediğine ilişkin, şüpheyi aşan yeterli ve kesin delil bulunmamaktadır.
Bu durum karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı yerinde görülmüştür.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İTİRAZININ YERİNDE OLDUĞUNA,
2- Dairemizin 04/12/2014 tarihli 2014/9730 esas ve 2014/13327 karar sayılı sanık N.. P.. hakkındaki hükümlerin onanmasına ilişkin KARARININ KALDIRILMASINA,
3- Sanık N.. P.. hakkında “suç işlemek için örgüt kurma ve yönetme” ve “örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Sanık Nasrettin aleyhinde, diğer sanıklardan Mustafa, Murat ve Burhan’la yaptığı telefon konuşmaları dışında delil bulunmadığı; sanığın son telefon konuşmasının olaydan yaklaşık 6 ay önce 22.06.2010 tarihinde yapıldığı; başka bir anlatımla, olaydan yaklaşık 6 ay öncesine kadar, suçları sabit olan diğer sanıklarla sanık arasında herhangi bir telefon konuşması yapılmadığı; sanığın mevcut telefon konuşmalarının ise, somut olay ve olgularla örtüşmediği; savunmasının aksine, ele geçirilen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna veya suçları sabit olan diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine, dolayısıyla atılı suçları işlediğine ilişkin, şüpheyi aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında her iki suç nedeniyle beraat yerine mahkûmiyet hükümleri kurulması
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA; bozma nedenine göre, bu suçlarla ilgili sanık hakkındaki İNFAZIN DURDURULMASINA ve sanığın SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına, 27/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.