Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/5195 E. 2015/33061 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5195
KARAR NO : 2015/33061
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : KD – 2015/329299
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtiraz Yazısının Tarihi – Sayısı : 21/10/2015-2015/329299
İtiraz Edilen Daire Kararı : Dairemizin 03.03.2015 tarihli 2009/10966 esas ve 2015/24424 karar sayılı düzeltilerek onama
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 03.04.2007 tarihli 2006/498 esas ve 2007/50 karar sayılı kararı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu 03.04.2007 tarihinde 2006/498 esas ve 2007/50 karar sayı ile mahkûmiyet karan verilmiş, hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 03.03.2015 tarihinde 2009/10966 esas ve 2015/24424 karar sayı ile “YTL olarak hükmolunan adlî para cezasının TL’ye dönüştürülmesi” suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında özetle; “01.06.2015 tarihinden önce işlenen suçlarda 5237 sayılı TCK’nm sanığın lehine olduğunun kabul edildiği durumda, belirtilen tarihten önce kesinleşen mahkûmiyet hükmünden dolayı sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesindeki tekerrür hükmünün uygulanmasının yasaya aykırı olduğu” belirtilerek; Dairemizin hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin kararının kaldırılması, yerel Mahkeme hükmünün bozulması; sonuç adlî para cezasının 200 TL olarak belirlenmesi ve 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi istenmiştir.
C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi:
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu’na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6352 sayılı Kanun’la eklenen fıkra) itiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6352 sayılı Kanunla eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderir.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Sanık hakkında 06.03.2004 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sonunda, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce sonradan 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın sanığın lehine olduğu kabul edilerek bu Kanun’un 188. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezalandırılmasına ve sanık hakkında 21.10.2003 tarihinde infaz edilen mahkûmiyeti nedeniyle aynı Kanun’un 58. maddesinin 6. fıkrasının uygulanmasına karar verildiği; Dairemizce bu hükmün “YTL olarak hükmolunan adlî para cezasının TL’ye dönüştürülmesi” suretiyle düzeltilerek onandığı anlaşılmıştır.
Tekerrrür, 765 sayılı TCK’da cezanın artırılması nedeni olarak öngörüldüğü halde, 5237 sayılı TCK’da koşullu salıverilme süresini de etkileyen bir infaz rejimi olarak düzenlenmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 7. maddesinin 3. fıkrasında; hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümlerin derhal uygulanacağı öngörülmüştür. Başka bir anlatımla, hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverme ve tekerrür yönünden sanığın lehine olan kanunun uygulanması kabul edilmiştir. Ancak bu durumda karma uygulama yoluna da gidilmemesi gerekmektedir.
Tekerrür hükümleri 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinde yer almakta ise de, sonuçları 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde gösterilmiş ve koşulllu salıverme için gerekli süreyi uzatacak şekilde düzenleme yapılmıştır. Suçu işlediği 06.03.2004 tarihinde yürürlükte olmayan bu hükmün sanık hakkında uygulanması mümkün değildir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.06.2012 tarihli ve 318-217 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Bu durum karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın itirazı yerindedir.
E) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazımn yerinde olduğuna,
2- Dairemizin 03.03.2015 tarihli 2009/10966 esas ve 2015/24424 karar sayılı sanık O.. hakkındaki düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Sanık O.. E.. hakkındaki hükmün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmolunan adli para cezasının 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu’nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- Suç tarihinde yürürlükte olmadığı ve sanık aleyhine sonuç doğurduğu gözetilmeden, sanık hakkında tekerrürle ilgili TCK’nın 58. maddesinin 6. fıkrasının uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- YTL olarak hükmolunan adli para cezasının TL’ye dönüştürülmesi,
2- Tekerrür uygulamasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.