YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5173
KARAR NO : 2017/3310
KARAR TARİHİ : 06.07.2017
Adalet Bakanlığı’nın, 12.08.2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli … hakkındaki iddianamenin iadesine dair İstanbul 78. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/05/2015 tarihli ve 2015/176 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ilişkin İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26/05/2015 tarihli ve 2015/328 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21.09.2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli hakkında, 28.11.2013 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18/07/2014 tarihli ve 2013/165506 soruşturma, 2014/42 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik ve tedavi tedbiri uygulanmasına, ayrıca kendisine yüklenen yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurması veya kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağının ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının şüpheliye tebliğ edildiği,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı aşamasında, şüphelinin “Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan tebligata rağmen 10 gün içinde başvurmadığı” gerekçesi ile şüpheli hakkındaki kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- İstanbul 78. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/05/2015 tarihli ve 2015/176 sayılı kararı ile “şüphelinin yalnızca bir davetiyeye uymamasının ısrar olarak kabul edilemeyeceği” gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği,
4- Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz etmesi üzerine İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26/05/2015 tarihli ve 2015/328 değişik iş sayılı kararı ile “Cumhuriyet savcısının itirazının yerinde görüldüğü” gerekçesiyle itirazın kabulüne ve iddianamenin iadesine yönelik kararın kaldırılmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan şüpheli … hakkında yürütülen soruşturma sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesine, şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2014 tarihli ve 2013/165506 soruşturma, 2014/42 sayılı kararını müteakip, İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 09/03/2015 tarihinde usulüne uygun olarak yapılan 10 gün içerisinde müracaat etmesi gerektiğini bildiren ihtarlı tebligata rağmen, Denetim Serbestlik Müdürlüğüne başvurmaması üzerine, İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 28/04/2014 tarihli kararı ile yükümlüye ait dosya Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmiş ise de; 5237 sayılı Kanun’un 191/4. maddesinde, kişinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi halinde kamu davası açılacağının belirtildiği, şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için an az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, dosya kapsamına göre, şüphelinin yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin anlaşılamadığı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkartılan davet yazısına 10 gün içinde icabet etmemesinin tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26/05/2015 tarihli ve 2015/328 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta “ısrar” ettiğinin kabul edilebilmesi için; sanığa tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için tebligat yapılması, uymaması halinde “önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı” uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında dava açılması gerekir.
Somut olayda “ısrar koşulu” gerçekleşmemiştir. Bu durum CMK’nın 174. maddesinin
1. fıkrasının (c) bendinin kıyasen uygulanması sonucu bir “kovuşturma şartı” olduğundan, iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddi yerine kabulü yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; “iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın kabulüne” ilişkin İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26/05/2015 tarihli ve 2015/328 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.