Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/5011 E. 2015/33232 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5011
KARAR NO : 2015/33232
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Tebliğname No : 10 – 2015/242555
Mahkeme : ANKARA 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 12/05/2015 – 2015/130 esas ve 2015/147 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanığın önceki hükümlülüğünün, başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlenmemiş olan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçuna ilişkin olması ve TCK’nın 191/2 maddesi uyarınca doğrudan denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymaması üzerine yargılamaya devam edilerek 10 ay hapis cezasına mahkûm edilmesi, hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetin de 25/03/2014 tarihinde kesinleştiği dikkate alındığında, 6545 sayılı Kanun’la değişik TCK’nın 191. maddesi, uygulanandan daha lehe bir yaptırım getirmeyip sanığın durumunun 6545 sayılı Yasa ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası kapsamında kalması nedeniyle mahkemenin tekerrür uygulamasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bir suç işleme kararının icrası kapsamında suç tarihinde aynı suçu iki kez işleyen sanık hakkında, zincirleme suç nedeniyle TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hakkında ayrıca soruşturma yürütülen 18 yaşından küçük T.. T..’a uyuşturucu madde satan sanık hakkında 6545 sayılı Yasa ile eklenen 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesi uyarınca temel hapis cezasının 15 yıldan az olamayacağı dikkate alınmadan yazılı şekilde eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nca suça konu uyuşturucu maddeden alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
2- Müsadereye ilişkin bölümüne “3 adet uyuşturucu hapın” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nca alınan tanık numunenin” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,10/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.