Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/4946 E. 2016/205 K. 22.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4946
KARAR NO : 2016/205
KARAR TARİHİ : 22.01.2016

Tebliğname No : 10 – 2009/127982
Mahkeme : DİYARBAKIR 4. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi ile görevli)
Karar Tarihi- Numarası : 22/01/2009 – 2008/102 esas ve 2009/28 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanıklar İ.. D.. ve H.. hakkındaki hükümlerin incelenmesi:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 52. maddesinin 4. fıkrası uyarınca adli para cezalarının taksitler halinde ödenmesine karar verilirken, ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrileceğinin belirtilmemesi,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
3- Adli Tıp Kurumu Adana Grup Başkanlığı’nca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. D.. müdafiinin ve H..’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun ve eksikliklerin yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve giderilmesi mümkün bulunduğundan; ./..
1- Hüküm fıkrasında sanıklar hakkında hükmolunan adli para cezalarının taksitlendirilmesine ilişkin 8. pragrafında yer alan “Sanıklar İ.. K.., İ.. D.. ve H.. K..’e verilen para cezalarının 5237 Sayılı TCK nun 52/4 maddesi gereğince takdiren 1 er ay ara ile 10 eşit taksitte tahsiline, taksitlerden birinin ödenmediği yada süresinde ödenmediği takdirde geriye kalan kısmın tamamının sanıklardan bir seferde ayrı ayrı tahsiline,” ibaresinin çıkarılarak yerine “Sanıklar İ.. D.. ve H.. K.. hakkında verilen 2.000’er TL adli para cezasının TCK’nın 52. maddesinin 4. fıkrası gereğince, sanıkların ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak, her ay bir taksit olmak üzere 10 eşit taksit halinde ödenmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsiline ve ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrilmesine” ibaresinin eklenmesi,
2- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
3- Hüküm fıkrasının TCK’nın 54. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümüne “esrar maddelerinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Adli Tıp Kurumu Adana Grup Başkanlığı’nca alınan tanık numunenin” ibaresinin eklenmesi
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık İ.. K.. hakkındaki hükmün incelenmesi:
Dosya içeriğine göre; sanıklar İ.. D.. ve H..’in alıcı kılığındaki kolluk görevlilerine uyuşturucu madde satarken yakalanmalarından sonra, sanık H..’in diğer sanık İ.. D.. ile birlikte uyuşturucu maddeyi aldıkları evi kolluk görevlilerine göstermesi sonucu, sanık İ.. K..’ya ait köy evinin ahırında yapılan aramada 3 adet çuval içerisinde net 11.901 gram esrar ele geçirildiği, 04.12.2004 tarihli yer gösterme, ev arama ve el koyma tutanağına göre arama sırasında sanık İ.. K..’nun evde bulunmadığı ve sanık İ.. D..’ın savunmasında sanığın evinin ahırına uyuşturucu maddeyi kendisinin koyduğunu ve sanığın haberinin olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın, savunmasının aksine, sanıklar İ.. D.. ve H..’in suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, uyuşturucu maddenin kendisine ait ahırda ele geçirilmesi dışında kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
22.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.