Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/4872 E. 2015/33332 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4872
KARAR NO : 2015/33332
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

Tebliğname No : 10 – 2015/268160
Mahkeme : KOCAELİ 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 04/06/2015 – 2015/51 esas ve 2015/234
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra yapıldığı anlaşılmakla, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 318. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 299. maddeleri uyarınca duruşmalı inceleme isteğinin reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
A) Araç maliki olduğunu iddia eden E.. K.. vekilinin temyiz talebi ile ilgili olarak;
Suç konusu uyuşturucu maddenin taşındığı otobüs üzerinde mülkiyet hakkı bulunmayan ve buna bağlı olarak müsadere hükmünü temyize yetkisi bulunmayan E.. K.. vekilinin temyiz talebinin CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B) Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile 06 LYY 55 plaka numaralı aracın müsaderesine ilişkin hükmün incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, resen de temyize tâbi olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının süresi ve tutuklama tarihine göre, sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.