Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/4840 E. 2015/33308 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4840
KARAR NO : 2015/33308
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 10 – 2015/288865
Mahkeme : HAKKARİ 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 06.05.2015 – 2014/255 esas ve 2015/129 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2015/5753 esasında kayıtlı Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13.03.2015 tarih, 2014/44 esas ve 2015/63 karar sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “20/11/2013” yerine “2013” olarak yazılması, Mahkemece düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanık hakkında TCK’ nın 188. maddesinin 3 ve 5. fıkraları ile 35. maddenin 2. fıkrası uyarınca hükmolunan 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasından, aynı Kanun’un 62. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç hapis cezasının “4 yıl 8 ay 7 gün” yerine “4 yıl 3 ay” olarak belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin
uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.