Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/4237 E. 2015/32854 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4237
KARAR NO : 2015/32854
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Tebliğname No : 10 – 2014/81120
Mahkeme : İSTANBUL Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : a)Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri: 06.03.2012 – 2011/388 esas ve 2012/74
b)Mahkûmiyet kararı : 15.01.2013 – 2012/439 esas ve 2013/13 karar
c)İnfazın durdurulması isteğinin reddi kararı: 13.01.2014 – 2014/31 sayılı değişik iş
kararı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; sanığın yokluğunda verilen 06.03.2012 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararda kanun yoluna başvuru süresinin “tebliğden itibaren” yerine, yanıltıcı biçimde “tefhim veya tebliğinden” başlayacağının belirtilmesi, ayrıca 06.03.2012 tarilhli tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın sanığın son bildirdiği adresine gönderilmesi yerine daha önce bildirdiği farklı bir adrese gönderilmesi nedeniyle son bildirdiği adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın geçersiz olması karşısında; mahkemece verilen 15.01.2013 tarihli mahkûmiyet hükmü ile 13.01.2014 tarihli infazın durdurulması talebinin reddi kararının yok hükmünde olduğu, sanık müdafiinin 24.01.2014 tarihli kanun yoluna başvurma dilekçesinin 06.03.2012 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” veya “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için,dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 15.01.2013 tarih ve 2012/439 esas, 2013/13 karar sayılı mahkûmiyet hükmü infaza verilmiş ise İNFAZIN DURDURULMASINA, sanık bu mahkumiyet hükmü nedeniyle infaz kurumuna alınmış ise SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.