Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/3832 E. 2015/33320 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3832
KARAR NO : 2015/33320
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

Tebliğname No : 10 – 2009/86528
Mahkeme : İSTANBUL 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi
ile görevli)
Karar Tarihi- Numarası : 21/10/2008 – 2007/237 esas ve 2008/254 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık İbrahim hakkındaki hükmün incelenmesi:
İkrarıyla suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık hakkında etkin pişmanlıkla ilgili TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması, sonucu itibariyle doğru kabul edilmiştir.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında TCK’nın 188. maddesinin 3. ve 4. fıkraları ile 192. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hükmolunan 5 tam gün adli para cezasından, aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılmasına rağmen kanunda olmayan bir gerekçe ile yasa gereği daha aşağı olamayacağından bahisle “4 gün” yerine “5 gün” belirlenerek sonuç adli para cezasının “80 TL” yerine “100 TL” olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- Hükmolunan adli para cezasının, 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu’nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hükmün 7. paragrafında yer alan “yasa gereği daha aşağı olamayacağından 5 gün” ibaresinin çıkarılarak yerine “4 gün”ibaresinin yazılması, 9. paragrafında yer alan “100 YTL” ibaresinin yerine “80 TL” ibaresinin yazılması
2- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanıklar Tahir ve Sadullah hakkındaki hükmün incelenmesi:
Hükmedilen hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Karun’un 8. maddesinin 1. fıkrası ile CMUK’nın 318 ve CMK’nın 299. maddeleri uyarınca sanık Tahir müdafiinin duruşma isteğinin reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçirilemeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanık İbrahim’in kiraladığı dükkandan atıldığı tespit edilen eroin bulaşıklı maddeler ile ilgileri bulunduklarına veya sanık İbrahim’in eylemine iştirak ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların müdafileri ile sanık Sadullah’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.