Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/3293 E. 2015/33340 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3293
KARAR NO : 2015/33340
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Tebliğname No : 10 – 2013/381617
Mahkeme : İSTANBUL 13. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 04.04.2013 – 2009/256 esas ve 2013/62 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanıklar K.. E.. ve Y.. A.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneklerinde; sanık K.. E..’in 05/03/2014 tarihinde ve sanık Y.. A..’ın da 25.01.2015 tarihinde öldüklerinin anlaşılması karşısında, sanıkların ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduklarının tespiti halinde haklarındaki kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,
B) Sanıklar A.. S.. ve M.. K.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanıklar A.. E.., M.. N.., C.. O.., B.. D.., E.. D.., S.. D.., N.. Ö.. ve M.. A.. haklarında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar B.. D.. ve S.. D.. ile sanıklar A.. E.., M.. N.., C.. O.., E.. D.., N.. Ö.. ve M.. A.. müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları ve sanıklar A.. E.., M.. N.. ve C.. O.. müdafilerinin duruşmadaki savunmaları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D) Sanık G.. E.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın isnat edilen suçun kanunî tanımında yer alan fiili gerçekleştirdiğine ilişkin delil bulunmadığı; sabit olan fiilinin, diğer sanık A.. E.. adına suç konusu eroinin nakli için şoför ve araç temin eden M.. A..’a ödeme yaparak ve sanık K.. E..’i Van’da karşılayıp sanık A.. E..’le görüşmesini sağlayarak, suçun işlenmesine yardım etmekten ibaret olduğu dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nın 39. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
E) Sanıklar H.. E.. ve Ö.. G.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulunmayan sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine veya ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgilerinin olduğuna ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükümleri kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları ile sanık H.. E.. ve müdafiinin duruşmadaki savunmaları bu nedenle yerinde
görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanık H.. E.. hakkındaki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27.09.2012 tarih ve 2009/256 esas sayılı ara kararı ile verilen ”CMK’nun 109/3-a maddesi gereğince yurt dışına çıkmama” adli kontrol tedbirinin uygulanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, gereği için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına,
17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

TEFHİM TUTANAĞI: 17.12.2015 tarihinde saat: 15.00’de verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..’in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık H.. E.. müdafii Avukat A.. K.., sanık M.. N.. müdafii Avukat A.. A.. T.., sanık C.. O.. müdafii Avukat A.. K..’nın yüzlerine karşı, sanık A.. E.. müdafii Avukat E..M.. ve sanık H.. E..’in yokluklarında 17.12.2015 tarihinde yöntemine uygun biçimde, açık olarak okunup anlatıldı.