YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3140
KARAR NO : 2015/32173
KARAR TARİHİ : 07.09.2015
Tebliğname No : 10 – 2013/384995
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : ERZİNCAN Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 11/07/2013 – 2013/39 esas ve 2013/102 karar
: Uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık S. hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesi:
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan gönderdiği 14.10.2014, 27.10.2014, 04.12.2014 ve 29.12.2014 tarihli dilekçeleri ile temyiz isteğinden vazgeçmesi nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Sanıklar Özgür, Serkan ve İsmet hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık İsmet müdafii ve sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA; hükmolunan hapis cezasının miktarı ile tutuklama tarihine göre sanıklar İsmet ve Özgür hakkında salıverilme isteğinin reddine,
C) Sanık T. hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/109 esas ve 2012/285 karar sayılı mahkûmiyet hükmünün kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olması nedeniyle tekerrür oluşturmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin 6. ve 7. fıkralarının uygulanması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında tekerrür uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının miktarı ile tutuklama tarihine göre sanığın salıverilme isteğinin reddine,
D) Sanık Hakan hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Hükmolunan hapis cezasının süresine göre 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve CMK’nın 299. maddeleri uyarınca sanık Hakan’ın duruşmalı inceleme isteğinin reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru olarak saptandığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
Sanığın, 09.07.2012 tarihli eylemi sabit ise de; 10.02.2012 tarihli olayda kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma evrakı tefrik edilen C.. İ..’in içinde bulunduğu araçta ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgisi olduğuna ilişkin tanık Ozan’ın sonradan döndüğü soruşturma aşamasındaki soyut ifadesi ile maddi bulgularla desteklenmeyen soyut telefon konuşmaları dışında kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, ayrıca 09.07.2012 tarihinde sanığın evinde yapılan aramada ele geçirilen kenevir tohumunun bulundurulmasının suç teşkil etmeyeceği gözetilmeden; atılı suçların zincirleme olarak işlendiğinin kabulü ile cezasının TCK’nın 43. maddesi ile arttırılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmadığı dikkate alınarak sanığın salıverilme isteğinin reddine,
07/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.