Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/2921 E. 2018/8431 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2921
KARAR NO : 2018/8431
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

Mahkeme : BURDUR 3. Asliye Ceza Mahkemesi (devredilen)
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine rağmen tekerrüre esas alınan mahkûmiyetin karar yerinde gösterilmediği anlaşılmakla, sanığa ait adli sicil kaydının incelenmesinde tekerrüre esas mahkûmiyetin Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/59 esas 2007/131 karar sayılı ilamıyla verilen 6 yıl hapis cezası olduğu, ancak bu ilamda da sanık hakkında tayin olunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, bu durumda sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği, ancak ikinci kez mükerrer olduğunun hükümde belirtilmemesi ve bu konuda aleyhe temyiz olmaması kazanılmış hak oluşturduğundan, sanık hakkında birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği hususunun infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 27/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.