Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/2679 E. 2015/33427 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2679
KARAR NO : 2015/33427
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/99093

Adalet Bakanlığı’nın 17.03.2015 tarih ve 94660652-105-80-2173-2015-6062/18735 sayılı yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulunudurma suçundan sanık A.. T.. hakkında Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 08/01/2015 tarihinde 2014/1344 değişik iş sayı ile verilen hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin kararın kanun yararına bozulmasının istendiği; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26/03/2015 tarihli ve 2015/2679 esas sayılı ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 18/09/2014 tarihinde 2013/225 esas ve 2014/293 karar sayı ile sanık A.. T..’ın 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi gereğince “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmiştir.
2- Sanık müdafiinin bu karara itiraz etmesi üzerine Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 08/01/2015 tarihinde 2014/1344 değişik iş sayılı kararı ile “CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasındaki sanığın kabul etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğine ilişkin hüküm karşısında, bu konuda beyanı alınmayan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yerinde olmadığı” belirtilerek, Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18/09/2014 tarihli kararı kaldırılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, merci Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunun sanığa sorulmadığından bahisle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup. anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun; a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklinde bir hükme yer verildiği, keza 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, 08/01/2015 tarihli kararın bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın verilmesinden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” denmiştir.
TCK’nın aynı Kanun’la değişik 191. maddesinin 8. fıkrasında, 188 veya 190. maddelerde tanımlanan suçlardan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun 191. madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmesi öngörülmüş; 191. maddenin 9. fıkrasında ise “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır” denmiştir.
Belirtilen hükümlere göre, 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 28.06.2014 itibarıyla TCK’nın 191. maddesinde tanımlanan “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” suçu nedeniyle yürütülmekte olan kovuşturma aşamasında, hakkında daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, suçu sabit görüldüğü takdirde, CMK’nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için sanığın kabulüne de gerek bulunmamaktadır.
Bu durumlar karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazın reddi yerine kabulüne ilişkin Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08.01.2015 tarihli kararı yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar: Açıklanan nedenlere göre;
Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08/01/2015 tarih ve 2014/1344 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı aracılığı ile adı geçen mahkemeye gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesine, 22/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.