Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2015/1975 E. 2018/9420 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1975
KARAR NO : 2018/9420
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının kesinleşmesini müteakip infazı ile ilgili geçen süre ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden denetim süresi içinde işlenen suç tarihine kadar zamanaşımının durması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ile 2. fıkrası ve 67. maddenin 4. fıkrasında öngörülen sürelerin dolmadığı dikkate alınarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” , karar verilmesinde,
b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan beraat kararı verilmiş ise, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanığın, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin sabit görülmesi halinde hakkında, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla, TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesinde,
Zorunluluk bulunması,
2- Kabule göre de, sanığın 24.06.2010 tarihinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurduğu ve yükümlülüklerini tebliğ aldığı, 26.07.2010-30.07.2010 tarihleri arasında bir günde görüşmesi bulunduğunun kendisine bildirildiği, ancak UYAP üzerinden yapılan araştırmada sanığın 25.06.2010-09.08.2010 tarihleri arasında … Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunduğu, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün sanığın cezaevinden tahliye olduğunu tespit ettiği, 26.07.2010-30.07.2010 tarihleri arasındaki görüşmesine gitmeyen sanığın uyarıldığı, uyarıdan sonra hastaneye sevk edilen sanığın hastaneye başvurmaması üzerine dosyasının kapatıldığı, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında belirlenen yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi şartının oluşmadığı ve sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında Nazilli (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 09.06.2011 gün ve 2011/288 E. 2011/500 K. sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve buna bağlı olarak denetim süresi içinde suç işleyen sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.