Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2014/4578 E. 2014/11707 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4578
KARAR NO : 2014/11707
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

Esas No : 2014/4578
Karar No : 2014/11707
Tebliğname No : KYB – 2014/173695

Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli M.. S.. hakkındaki iddianamenin iadesi kararına itiraz üzerine Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin 10.02.2014 tarihli ve 2014/14 değişik iş sayılı kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava dosyasının 20.05.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
a) Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüphelil M.. S.. hakkında 24.01.2014 tarihinde 2014/8634 soruşturma, 2014/4107 esas ve 2014/1781 iddianame sayı ile iddianame düzenlendiği,
b) Bakırköy 17. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 04.02.2014 tarihinde 2014/66 iddianame değerlendirme sayı ile “iddianamede şüphelinin açık kimliği ( adı ve soyadı, baba ve ana adı, doğum tarihi, oturduğu yer, mesleği) tereddüde neden olmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken, dava açan iddianamede şüphelinin kimliği başkalarından ayırt edilebilecek şekilde gösterilmemesi” gerekçesiyle, iddianamenin iadesine karar verildiği,
c) Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz etmesi üzerine, Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 10.02.2014 tarihinde 2014/14 değişik iş sayı ile “iddianamenin usul ve yasaya uygun olduğu” belirtilerek, itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verildiği
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun’un 170/3-a maddesinde yer alan “Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede; a) Şüphelinin kimliği…………….Gösterilir. “ hükmüne aykırı olarak şüpheli M.. S.. hakkında düzenlenen Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 24/01/2014 tarihli ve 2014/8634 soruşturma, 2014/4107 esas, 2014/1781 sayılı iddianamesinde şüphelinin açık kimlik bilgilerinin yazılmadığı, dolayısıyla 5271 sayılı Kanun’un 170/3-a maddesine aykırı olarak düzenlenen iddianamenin aynı Kanun’un 174/1-a maddesi gereğince iadesine karar verilmesinin yerinde olduğu gözetilmeksizin yapılan itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.02.2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
Dosya kapsamına göre; şüphelinin üzerinde kimlik bilgilerine esas olacak herhangi bir belge bulunmadığı, yalnızca beyana dayalı kimlik bilgileri esas alınarak iddianame düzenlendiği, şüphelinin kimliğinin tereddüde neden olmaksızın tesbit edilmeden dava açılması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu değişik gerekçeyle yerinde görüldüğünden; Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.02.2014 tarihli ve 2014/14 değişik sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.