Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2014/4304 E. 2015/33067 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4304
KARAR NO : 2015/33067
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 10 – 2013/256324
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER :
Mahkeme : SAKARYA 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 21/05/2013 – 2013/6 esas ve 2013/179 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- İstanbul’dan kulanmak için satın aldığı, kullanma sınırları içindeki 101 adetten ibaret suç konusu uyarıcı nitelikteki hapları, otobüsle oturmakta olduğu S..’ya getirdiği sırada yakalanan sanığın bu şekildeki savunmasının aksine, satacağına veya başkasına vereceğine ilişkin, kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sabit olan fiilinin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahûmiyet hükmü kurulması,
2- Arama kararı olmadığı halde, koluk görevlilerince şüphe üzerine durdurulan sanıktan, üzerinde suç unsuru varsa rızası ile teslim etmesinin istenmesi üzerine, sanığın kendisinde uyuşturucu ve uyarıcı hap olduğunu belirterek suç konusu hapların bulunduğu poşeti teslim ettiği anlaşıldığından; sanık hakkında etkin pişmanlıkla ilgili TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin dikkate alınmaması,
3- Suç konusu uyuşturucu maddenin müsaderesinin dayanağı olarak TCK’nın 54. maddesinin 4. fıkrası yerine 1. fıkrasının gösterilmesi,
4- Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı’nca suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, Üye H..U..’nun karşı oyu ve oyçokluğuyla 25/11/2015 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Dosya içeriği ve olay tutanağına göre, S..KOM Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmalarda sanığın, İ..’dan temin ettiği uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri S..’ya getirerek sattığı, olay günü de akşamleyin İ..’dan gelen yolcu otobüsü ile yüklü miktarda uyuşturucu ve uyarıcı madde getirerek satacağı yönünde bilgiler alınması üzerine, S..-A.. Otogarı’nda tedbir alan emniyet görevlilerince saat 21.10 sıralarında sanık otobüsten inerken yakalanmış ve üzerindeki 101 adet hapı teslim etmiştir.
Sanık aynı gün saat: 11.00’de gezmek için İ..l’a gittiğini, hapları K.. semtinden tanımadığı bir şahıstan 300.- TL. karşılığında kullanmak amacı ile satın aldığını, savcılık ifadesinde günde 4-5 tane, sorgudaki ifadesinde ise günde 6-7 tane içtiğini savunmuştur.
Sanık, evli ve 3 çocuklu olup aylık kazancı 1.000- TL’dir. Kazancının önemli bir bölümüyle suça konu hapları almıştır. Uyuşturucu madde almak için, İ..’a gideceği, aldıktan sonra aynı gün geri döneceği çevresinden duyularak bu bilgi kolluk görevlilerine kadar ulaşmıştır. Bireysel kullanıcı olan, üstelik bu nevi suçları daha önce de işlemiş olan bir kişi bu kadar riski göze alamaz. Yakalanıp hepsini kaybetmektense, biraz daha pahalı da olsa oturduğu çevreden temin etmeyi tercih eder.
Olay öncesi, kolluk görevlilerince Cumhuriyet savcısı bilgilendirilip, Cumhuriyet savcısı ile sanığın yakalanması ve yakalanmasından sonra da tekrar talimat alınması şeklinde görüşme yapıldığından, sanığın uyuşturucu maddeleri kendiliğinden teslim etmemesi halinde, olayda arama kararı verilmesi şartlarının mevcut olması nedeniyle, Cumhuriyet savcısı tarafından yazılı arama kararı verilebileceğinden, olay tutanağına göre sanık lehine TCK’nın 192/3. maddesinin uygulanma koşulları bulunmamaktadır.
Sanığın, S.. il merkezinde ikamet ettiği dikkate alındığında, sadece ecstacy hap kullanıcısı olsaydı, bu hapları riske girmeden kendi çevresinde kolayca bulma imkanı varken, İ..’dan çok fazla sayıda satın alarak yakalanma ve haplara el konulması riskini göze alması, yakalanış biçimi, aylık kazancının önemli bir kısmını bu haplara yatırması, hapların miktarı, olay tutanağı ve dosya içeriğine göre, mahkemenin gerekçesi ile suçu nitelendirmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, hükmün ONANMASI gerektiği kanısını taşımam nedeniyle çoğunluğun aksi yöndeki BOZMA kararına katılmıyorum. 25.11.2015